Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9210 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5276 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/11/2013NUMARASI : 2013/275-2013/595Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.05.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görev yönünden reddine dair verilen 12.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı Y. A. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, asliye ticaret mahkemesi görevli olduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönündan reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili ve davalı Y. A.vekili temyiz etmiştir.01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, bu kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde; aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu belirtilmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde ise bu kanunla düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğu öngörülmüştür.Somut olayda; dava taraflar arasındaki uyuşmazlık Anonim şirketteki hisse devrine ilişkin olmayıp 21.11.2010 tarihli protokol uyarınca davacıya ait olacağı kararlaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili olmaz ise taşınmazın rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğundan, şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu sebeple mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Yıldız Anar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.