Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9198 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14229 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/06/2013NUMARASI : 2012/179-2013/258Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.03.2012 gününde verilen dilekçe ile borçlu olmadığının tespiti, icra takibinin iptali, ipoteğin kaldırılması ve haksız takip nedeniyle tazminatın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ipotek kaldırıldığı için takip konusuz kaldığından diğer istemler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, icra inkar tazminatının tahsili isteminin kabulüne dair verilen 27.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.Davacılar vekili, dava konusu 1680 ada 17 parsel sayılı taşınmazdaki 2 ve 3 no'lu bağımsız bölüm üzerindeki davalı F.. Ş.. lehine konulan ipoteğin teminat ipoteği olduğu halde davalının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını belirterek, takibin iptali ve borçlu olmadıklarının tespiti, ipoteğin kaldırılmasını ve kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. 06.06.2013 günlü celsede davalı yan tarafından ipotek kaldırıldığından davanın konusuz kaldığını belirterek yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.Davalı, ipoteğin kaldırılması ile davanın konusuz kaldığını belirterek aleyhine yargılama giderlerine hükmolunmaması gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, ipotek kaldırıldığından karar verilmesine yer olmadığına ve 28.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Menfi tespit davalarında takip tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nın 72/5 maddesinde ''Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz." şeklinde düzenlenmiştir.Somut olayda; mahkemece davalı-alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile davacılar aleyhine takip başlatıldığı gerekçesiyle davalı-alacaklı kötü niyetli kabul edilerek tazminatın tahsiline karar verilmiş ise de dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden davalının takip nedeniyle uğradığı zararı bulunduğunu ve davalının kötüniyetli takip yaptığını kanıtlayamadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, bu nedenle tazminatın tahsili isteminin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre; menfi tespiti düzenleyen İİK'nın 72/5 maddesinde alacaklı aleyhine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini düzenlemiş olup, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilirken gerekçesi karar yerinde tartışılmadan yasada belirtilen %20 oranı aşılarak %40 oranında tazminata hükmedilmesi de doğru değildir.SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.