Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9197 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4931 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Kumluca 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/09/2013NUMARASI : 2013/165-2013/493Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.01.2008 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, TMK'nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, genel yola çıkışı bulunmayan 114 ada 115 parsel sayılı taşınmaz yararına, 114 ada 116 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar vermiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkının kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Somut olayda; mahkemece 114 ada 115 numaralı parsel lehine 114 ada 116 sayılı parsel üzerinde bilirkişi raporunda 1 no'lu alternatif olarak belirlenen yerden geçit kurulmuştur. Ancak bu güzergah için belirlenen geçit bedeli, geçit tesis edilen taşınmazın değeri ile geçit güzergahında bulunan vananın zarar görmemesi için yapılması gereken mazgal ve rampa bedeli de esas alınarak hesaplanmış ve bu bedel depo ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Yukarı da belirtildiği üzere geçit bedelinin belirlenmesinde, dava konusu taşınmazların alım-satım değerini iyi bilen yerel halktan seçilecek mülk bilirkişilerin de görüşü alınarak uzman bilirkişilere keşif tarihi itibariyle değeri hususunda objektif kıstaslar esas alınmak suretiyle rapor hazırlatılması gerekirken, geçit güzergahında inşa edilmesi gereken mazgal ve rampa bedelinin de geçit bedeline dahil edilerek davalının bunların inşası ile yükümlü tutulması doğru değildir.Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.Kabule göre de; geçit bedelinin belirtilen yönteme uygun olarak ve keşif tarihi itibariyle belirlenmesi gerekirken dava tarihine göre belirlenmesi de doğru değildir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.