Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9192 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1592 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Malazgirt Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/10/2013NUMARASI : 2011/75-2013/230Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.03.2011 gününde verilen dilekçe ile mera sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacı köy vekili, kadimden beri davacı Kadıköy merası olarak kullanılan ve resmi belgelerde de bu şekilde yer alan 59 parsel no'lu meralık alanın 1970 yılında Malazgirt Kadastro Müdürlüğünce yapılan tespit sırasında davalı Karakoç Köyü sınırları içerisinde gösterildiğini, mera siciline de intifa hakkı sahibi olarak K... Köyü'nün yazıldığını, davalı köy aleyhine açılan ve halen Yargıtay aşamasında bulunan Malazgirt Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/48 Esas 2010/121 sayılı Karar ile "Hak Düşürücü süre nedeniyle" davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek davacı köy lehine intifa hakkı tesisini ve bunun ilgili kütüğe işlenmesini istemiştir. Davalı, meranın kendi köylerine ait kadim mera olduğunu, zaman zaman K... Köyü köylülerinin meradan istifade etmelerine müsaade ettiklerini, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, dava konusu yer hakkında daha önceden kesinleşmiş bir mahkeme hükmü olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, kadimlik iddiasına dayalı tespitin iptali ile mera sınırlandırılması istemine ilişkindir.Malazgirt Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006E. 2010/121K. sayılı dosyasında davacı köy tüzel kişiliği davalı köy tüzel kişiliğine karşı 59 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında davalı köy lehine yapılan sınırlandırmanın iptali ile köyleri adına sınırlandırılmasını istemiş, mahkemece Kadastro Kanununun 12/3 maddesi gereği 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle dava reddedilmiş, hüküm Dairemizce onanarak ve karar düzeltme istemi reddedilerek kesinleşmiştir. Mahkemece karar kesin hüküm kabul ederek dava reddedilmiştir.25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasına “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklinde ekleme yapılmıştır.Aynı Kanunun 3. maddesi ile 3402 Sayılı Kadastro Kanununa eklenen Geçici 10. madde ise “Bu Kanunun 12. maddesinin 3. fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır” kuralını getirmiştir. Nitekim taraflar arasındaki 2006/48E. 2010/121 K. no'lu dava bu nedenle reddedilmiş ve kesinleşmiştir.Ancak, 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasına eklenen "Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" cümlesinde yer alan "...iddia ve taşınmazın niteliğine" ibaresi ve 3. madde ile 3402 sayılı Kanuna eklenen "Geçici 10. madde" Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 günlü ve E.2009/31, K. 2011/77 sayılı Kararı ile iptal edildiğinden Hazine'nin mera (yayla) iddiasıyla açtığı iptal ve sınırlandırma davaları on yıllık hak düşürücü sürenin dışında bırakılmıştır. Hal böyle olunca, Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen iptal kararı göz önüne alınarak çekişmenin esasının incelenmesi gerekirken, davanın kesin hüküm nedeniyle reddi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir..SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.