Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9102 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4851 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Sarıoğlan Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/03/2013NUMARASI : 2011/75-2013/51Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.03.2011 gününde verilen dilekçe ile zorunlu su irtifakı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı O.. E.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_K A R A R_Dava, Türk Medeni Kanununun 761. maddesi gereğince “ zorunlu su irtifakı” kurulması isteğine ilişkindir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı O.. E.. vekili temyiz etmiştir.Türk Medeni Kanununun 761. maddesi; “Evi, arazisi veya işletmesi için gerekli sudan yoksun olup, bunu aşırı zahmet ve gidere katlanmaksızın başka yoldan sağlayamayan taşınmaz maliki, komşusundan, onun ihtiyacından fazla olan suyu tam bir bedel karşılığında almasını sağlayacak bir irtifak kurulmasını isteyebilir. Zorunlu su irtifakının kurulmasında öncelikle kaynak sahibinin menfaati gözetilir…” şeklindedir. Zorunlu su mecra irtifakı kurulmasına ilişkin istemlerde; isteği öne süren kişinin zorunlu su mecra hakkı kurulmasına ihtiyacı olup olmadığının saptanması, taşınmazının bu ihtiyacını karşılama olanağı olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması, su ihtiyacı varsa bunu kendisinin aşırı zahmet ve gidere katlanarak başka yoldan sağlayıp sağlamayacağının araştırılması, bütün bunların yanında da zorunlu su irtifakı kurulacak kaynak sahibinin menfaatinin gözetilip gözetilmediği hususları üzerinde durulması gerekmektedir. O yüzden bu tür davalarda zorunlu su irtifakı kurulacak güzergâhtaki bütün taşınmaz malikleri ile kaynak sahibi davada taraf olarak yer almalıdır. Çünkü bu tür irtifakın da kesintisizlik ilkesine göre tesisi gerekir. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği de belirlenerek kararda gösterilmelidir.Diğer taraftan, irtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Bu tür davaların niteliği gereği de, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece yapılması gereken; mahallinde yeniden keşif yapılarak, öncelikle davacıların taşınmazının su ihtiyacının varlığı ve bu ihtiyacın kendi imkanları ile başka yoldan (örneğin davacıların kendi taşınmazları içinde sondaj kuyusu vurulmak suretiyle) karşılanma olanağının olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Bu inceleme ve araştırmalar yanında, zorunlu su irtifakının kurulmasındaki Yasanın 761. maddesinde aranan şartların oluşup oluşmadığı konusunda ehil bilirkişilerden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak, Yasanın 744 ve 761. maddelerindeki öngörülen kurallar da göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır. Bütün bu yönler bir yana bırakılarak eksik inceleme ve araştırma sonucu, yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.Kabule göre de, mecra irtifakının kesintisizlik ilkesine göre tesisi gerekirken davacı taşınmazına bağlantısı olmayacak şekilde kurulması da doğru değildir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 07.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.