Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9067 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2870 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.04.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davalı ... ve dahili davalı ... yönünden davanın kabulüne dair verilen 17.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ve dahili davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.11.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av. ... ile karşı taraftan davacılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:KA R A RDavacı vekili 30.4.2014 tarihli dilekçesi ile 1372 ada 3 parsel sayılı 6.053 m2 arsa cinsli taşınmazda davacıların paydaş oldukları, diğer paydaşlardan ...'in 4.3.2013 tarihinde davalı ...na 170.000 TL bedel ile ...nun ise satın aldığı 1/2 payı 11.11.2013 tarihinde davalı şirket ve davalı ...'ya toplam 170.000 TL bedel ile satmış olduğunu ileri sürerek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemiştir.Davalılar vekili davalı ...'nın satın aldığı payı dava tarihinden önce 25.4.2014 tarihinde 350.000 TL bedelle ...'e, bir kısmını ise 29.4.2014 tarihinde 175.000 TL bedelle ...'ye sattığı, davanın 30.4.2014 tarihinde açıldığı, bu tarihte taşınmaz maliki olmadığından öncelikle ... hakkında husumet yönünden reddini; ayrıca, dava konusu toplam payın davalılarca toplam 350.000 TL bedel ile satın alındığını; davanın esastan reddini savunmuştur. Mahkemece,18.6.2015 tarihli celsede HMK 125.madde gereğince işlem yapılması yönünden davacı vekiline verdiği iki haftalık kesin süreden sonra davacı vekili davayı ...'e ve ...'ye yöneltmiştir.Dahili davalılar vekili, tapudan iyiniyetle 25.4.2014 tarihinde dahili davalı ... tarafından 350.000 TL bedelle, Mustafa tarafından 175.000 TL bedel ile banka makbuzları ile satın aldıklarını, ayrıca ilk satıcı ...'dan ...'ya geçen pay olmadığını, davacının ikinci satış bedelinin kötüniyetli ve muvaazalı olduğu konusunda soyut iddia dışında belge ve şahit bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; sözleşmede taraf olan kişinin işlemde muvazaa savunmasında bulunamayacağı dahili davalılar iyiniyetli olduklarını savunmuş olsalar da; dava tarihinin 21/04/2014 olması nazara alındığında dahili davalıların dava tarihinden yalnızca 1 hafta süre öncesinde taşınmazı devralmaları, taşınmazdaki hisselerin aynı maliklerce sürekli el değiştirmesi, nazara alındığında dahili davalıların iyiniyetli kabul edilemeyeceği, bu nedenle önalım bedelinin 11/11/2013 tarihli ilk devire göre belirlenmesinin doğru olacağı, taşınmazı dava tarihinden sonra devreden ...'nın yargılama giderlerinden davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulması uygun görülerek davalı şirket ve dahili davalı ... adına kayıtlı 504,4175 m2'lik hisseler yönünden davanın kabulüne depo edilen 172.000,00 TL satış bedeli ile 3.440,00 TL devir masrafının payları iptal edilenlere ödenmesine, diğer davalı ... ve dahili davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve ... dahili davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalılar ve dahili davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2- Dahili davalı ... vekilinin vekalet ücreti yönünden temyiz itirazına gelince;Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.6100 sayılı HMK’nun 326. maddesinde hüküm verilirken kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. HMK’nın 323/ğ maddesi uyarınca avukatlık ücreti de yargılama giderleri arasındadır. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesinde de, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda, yargılama sırasında HMK'nın 125. maddesi gereğince davaya dahil edilen ... hakkında davanın reddine karar verilmiş ise de; davada kendisini vekil ile temsil ettiren dahili davalı ... yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken bu hususta karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalılar ve dahili davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak dahili davalı ...'e verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.