MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.04.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen 2013/252 Esas sayılı dosyada davacılar vekili 05.06.2013 tarihli dilekçesi ile satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, birleştirilen davanın reddine dair verilen 20.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ve birleştirilen dosyanın davacıları ... ve ... vekili ve davalı ... vekili ve duruşmasız olarak davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.11.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden bir kısım davalılar vekili gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A RDavacı vekili 02.04.2012 tarihli dilekçesi ile 2457 parsel, 19.922 m2 tarla cinsli taşınmazda davalılar Selmin ve Nermin'in miras paylarını 04.04.2002 tarihli 2108 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile satın ve teslim aldığını, 28.11.2002 tarihinde tapuya şerh verildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir. Davalılar Selmin ve Nermin vekili davanın reddini savunmuş; ayrıca, evrak işleri için davacı avukatın yanında çalışan kişiye verdikleri vekaletname ile düzenlenen SVS'nin geçersiz olduğunu, böyle bir sözleşme yapmadıklarını, sözleşmesinin iptali konusunda dava açtıklarını bildirmiş, her iki dosya birleştirilmiştir.Davacı vekili 25.07.2013 havale tarihli dilekçesiyle; tapu kayıtlarında malik olarak görünen ... ile 28.11.2002 tarihli SVS şerhi ile yükümlü olarak 08.08.2003 tarihinde tapuda 1/2 payı satın alan ...'u davaya dahil etmiştir.Dahili davalı ... vekili davanın husumet yönünden reddini savunmuştur. Dahili davalı ... vekili Tapu Kanununun 26/5 maddesi gereğince 5 yıllık şerh süresinin geçtiğini bildirerek hak düşürücü süre yönünden ve esastan davanın reddini savunmuş, ayrıca 04.04.2002 tarihli SVS'nin konusunun sadece davalılar ...'in murisi babaları ...'den gelen pay ile ilgili olduğu, bunun dışında SVS tarihinden sonra 05.06.2003 tarihinde vefat eden anneleri ...'in paylarının SVS konusu olmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava konusu taşınmazın 1/2 payının elbirliği ortaklığı halinde davalılar ... ve dava dışı ... adına kayıtlı olduğu, taşınmazın 08.08.2003 tarihinde diğer davalı ...'a satışı sırasında intikal işleminin yapılarak iştirakın giderildiği, dolayısıyla zamanaşımının dava tarihi itibariyle dolmadığı, çekişme konusu taşınmazın tapu kaydına 28.11.2002 tarihinde satış vaadi şerhi verildiği, şerhin ayni etkisini yitirmesinden önce resmi senette yazılı olduğu üzere; davalı ... tarafından satış vaadi sözleşmesinden doğmuş ve doğacak tüm hukuki vecibeleriyle satın alındığı satış vaadi sözleşmesi gereğince verilen şerh evvel davalıya satılmış olmakla davalı ... adına kayıtlı dava konusu taşınmazın dava dışı ...'den satın aldığı pay dışındaki 2/6 hissesinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.Ayrıca, davalılar ... ve ... davaya konu taşınmazı davalı ...'a devrettiğinden bu davalılar adına açılan tescil talepli davanın husumet yönünden reddine; Davalı .... adına açılan davanın ise; ilgili davalının hissesinin satış vaadi sözleşmesine konu paya ilişkin olmadığından, pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleştirilen 2013/252 Esas 2013/354 Karar sayılı satış vaadi sözleşmesinin iptali davasının ise dosya kapsamına, toplanan delillere ve tanık beyanlarına göre kanıtlanamadığı, taraflar arasında resmi şekilde düzenlenmiş geçerli bir satış vaadi sözleşmesi mevcut olduğundan reddine karar verilmiştir.Hükmü davacı vekili, davalılar ve birleştirilen dosyanın davacıları Selmin ve Nermin vekili ve dahili davalı ... vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; davacı vekilinin, ayrıca davalılar ve birleştirilen dosyanın davacıları ... vekilinin, dahili davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dahili davalı ... vekilinin aşağıdaki temyiz itirazlarına gelince; dava konusu 2457 parsel sayılı parselde tapu iptali ve tescil isteminin dayanağı olan 04.04.2002 tarihli 2108 yevmiye no'lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin konusunun sadece davalılar ...'in murisi 04.11.1995 tarihinde vefat eden babaları ...'den gelen pay ile ilgili olduğu, bunun dışında 04.04.2002 tarihli satış vaadi sözleşmesinden sonra 5.6.2003 tarihinde vefat eden murisleri anneleri ...'den gelen paylarının satış vaadi sözleşmesinin konusu olmadığı halde bu payların da iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca, satış vaadi sözleşmesinin konusu olan paylara tekabül eden değer üzerinden harç ve vekalet ücreti takdiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının reddine (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde dahili davalı ...'a iadesine 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak dahili davalı ...'a verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.