MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.10.2011 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.11.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A RDava, sözleşmeden doğan tazminat istemine ilişkindirDavacı vekili, mahkemeye verdiği dava dilekçesinde; davalı dernekle aralarında ... Stadyumunun intifa hakkı devrine ilişkin 22.07.1998 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 17. maddesinde ... adına yatırılması gereken saha içi, saha dışı skorbord reklam gelirlerinin 1999 yılından bu yana yatırılmadığını, kulüp tarafından alınan reklam gelirlerinin HMK 107 maddesi gereğince tespiti ve 3289 sayılı ...' nün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 15/a fıkrası uyarınca net hasılat gelirinin % 7'sine tekabül eden fon payının tespiti ile yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep dava etmiştir.Davalı vekili; 22.07.1998 tarihinde ... Stadının devrine ilişkin intifa hakkı sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmenin imzalanmasından sonra harap vaziyette olan stadyum binasının tamirine başlandığını UEFA kriterlerine uygun şekilde bir eser yaratıldığını, dolayısıyla bu dönemde derneğin hiçbir reklam geliri elde edemediğini, genel müdürlüğün zaten intifa hakkını tahsil ettiğini, toplam 63.000.000 USD dolayında intifa hakkını ödeyeceklerini, % 7 fedarasyon fonunun da 4629 Sayılı Yasa ile kaldırıldığını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabülü ile ... stadının 1998-2011 yılları arasında (2004-2005 dönemi hariç) reklam gelirlerinden davacı ... müdürlük payına düşen tutarın 1.338.916,46 TL olarak kabulü ile bu miktarın dava tarihi olan 10.10.2011 tarihinden yürüyen yasal faizi ile davalı dernekten tahsiline, yine 27.02.2008 tarihinden dava tarihine kadar İl Spor Müdürlüğü müsabaka net geliri % 7 oranındaki fon payının ise 3.902.463,65 TL olarak tespit ve kabulü ile bu miktarın da yine davalı dernekten 10.10.2011 tarihinden yürüyen yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir.Hükmü, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.Somut olayda; Mali müşavir bilirkişi ...'ın 11.11.2013 tanzim tarihli raporunda; intifa sözleşmesinden davacı ... müdürlük payının talep edilen 1998 ilâ 2011 yılları arasında (2004-2005 dönemi hariç) 1.338.916,46 TL olduğu saptanmış, aynı dönem için ... payının ise toplam genel gelirden (saha içi-dışı skorbord reklam gelirleri bu sahada oynanan maçların bilet paraları) giderlerin düşülmesi sonrasında yasa gereği % 7 oranında yapılan hesaplama ile 7.836.803,26 TL edeceği mütalaa edilmiştir. Her iki taraf bilirkişi raporuna itiraz etmiş, davacı vekili % 10 olan reklam payının 2009 ve 2010 yılında Sayıştay raporlarında daha fazla olduğunu belirtmiş, davalı vekili ise davacıların % 10 olan hasılat payının kaldırıldığını, ayrıca ...ne ait taşınmazlarının idaresi hakkındaki yönetmeliğin 2009 yılında yayınlandığını, bu yönetmeliğin 68. maddesinde irtifak hakkı tesis edilen taşınmazların idaresinden yıllık payın % 1 oranında olacağının belirlendiğini, kulüplerinin 1994 yılından bu yana kamu yararına dernek statüsünde bulunduğunu, 5736 sayılı Kanunun 5/2 fıkrasına göre İl Gençlik Spor Müdürlüğü' nün fon payının 27.02.2008 tarihinde kaldırıldığını, dolayısıyla bu hususlar dikkate alınarak yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirtmişlerdir. Bunun üzerine mahkemece üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 30.06.2014 tarihli raporda 11.11.2013 tarihli rapordaki eksikliklerden bahsedildikten sonra davacının alacağının hesabının net olarak ilk rapordan sonraki bazı yeni bilgiler ve yapılan değerlendirmeler yardımıyla ve mahkemenin yönlendirmesiyle ilk bilirkişi tarafından ya da yerinde yapılacak incelemeyle başka bilirkişi tarafından hesaplanabileceği belirtilmiştir. Böylece iki bilirkişi raporu arasında çelişki oluştuğu gibi tarafların itirazlarını da karşılamayan bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı taraftan alınıp davacıya, 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı taraftan alınıp davalı tarafa karşılıklı olarak verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.