MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, 21.02.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.11.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.Davacı, babaannesi ...nin dedesi ...ve anneannesi ...'nin veraset ilamlarının verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı temyiz etmiştir. TMK'nın 598. maddesi gereğince başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. Mirasçılık belgesinin geçersizliği de her zaman ileri sürülebilir. Yine TMK'nın 575. maddesi gereğince miras ölümle açıldığı gibi aynı kanunun 30. maddesi hükmüne göre de doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. Nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durum her türlü delille ispat edilebilir. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re'sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için miras bırakanın öldüğünü ve ölüm tarihini, mirasbırakan ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için miras bırakanın hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının miras bırakanın mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.Mahkemece, ...Genel Müdürlüğü'nden gönderilen davacının babannesi ...'nin annesi ...'in, ...'in babası ...ve ailesini gösterir kayıtların tercümesi yaptırılmamıştır. Davacının, ..'in ...ten olan kızları ...ve ...'nin ..da oturduğu, soyadlarının ... olduğuna dair iddialarına ilişkin araştırma yapılmamıştır.O halde ... Genel Müdürlüğü'nden gönderilen kayıtların tercümesi yaptırılıp, ...in ... olan kızları ... hakkında araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kararının niteliğine göre sair hususların iadesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.