Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8819 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5034 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.02.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 30.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ...ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:KA R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazda bulunan binanın muris ...mirasçılarına ait olduğu konusunda paydaşlar arasında ittifak bulunmaktadır. Ancak mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yetersizdir. Yukarıda açıklandığı şekilde muhdesat ve arza isabet eden oranların bilirkişi raporunda belirlenmesi ve satış sonunda satış bedelinin bölüştürülmesinde muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelinin ise payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Bilirkişi tarafından muhdesat arz oranı belirlenmediğinden infaza elverişli olmayan şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 31.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.