Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8746 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17407 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sıf.) Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.09.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 06.07.2010 tarihli sözleşme ile dava konusu daireyi davalıya sattığını, davalının satış bedeli taksitlerini ödememesi nedeniyle elatmanın önlenmesini istemiştir.Davalı, borcunu ödeyeceğini, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü davalı temyiz etmiştir.28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.Kanunun adından da anlaşılacağı gibi amaç tüketiciyi korumaktır.Başka bir deyimle bu Kanunun uygulanmasından kaynaklanan uyumazlıkların Tüketici mahkemesinde görülebilmesi için davanın tüketici tarafından açılması halinde mümkündür. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup Mahkemece kendiliğinden dikkate alınır.Somut olayda ise dava tüketici tarafından değil daireyi satan ... tarafından açılmıştır. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın Tüketici Mahkemesi sıfatı ile görülüp karar bağlanılması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.