Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8698 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4891 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.09.2005 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve 10.12.2014 tarihli tavzih talebinin reddi kararına karşı davacı ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava 1663 ada 1 parsel sayılı 2.200,20 m2 üzerinde iki adet bina bulunan arsa cinsli taşınmazın ortaklığının taksim suretiyle giderilmesi istemine ilişkindir.Davalı ortaklığın taksim suretiyle giderilmesini istemiştir.Mahkemece davanın kabulüne ortaklığın taksim suretiyle giderilmesine dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesince (...muşalı bırakılan yer hakkında tüm paydaşların ittifakları sağlanmadan...) karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.Bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 1663 ada 1 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın taksim suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Davacı vekili ve davalı vekilinin ayrı ayrı tavzih talepleri mahkemece 10.12.2014 tarihli ek kararla reddedilmiştir.Hükmü, davalı vekili ve tavzih isteminin reddine dair ek kararı davacı vekili ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.6100 sayılı HMK'nın "Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi" başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.Aynı yasanın "Hükmün kapsamı" başlıklı 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."Hükmün yazılması" başlıklı 298. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.Somut olayda temyiz edilen kararın gerekçesinde, 3 nolu ifraz krokisinde B harfi ile gösterilen bölümün davalı ... ... adına tescil edileceği yazılmış iken hüküm sonucunda B harfi ile gösterilen bölümün....mirasçısı davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.Ayrıca; taksim edilen bölümler ile ilgili olarak kararın gerekçesinde yer alan taraflara ödenecek ivaz bedeli alacakları, hüküm sonucunda açıkça belirtilmemiştir.Gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, 25.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.