Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8661 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5050 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.03.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _Dava, İİK'nun 121. maddesi uyarınca alacaklının yetki belgesine dayalı olarak açtığı ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davacı vekili, borçlu ... aleyhine...İcra Müdürlüğü'nün 2012/4231 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılıp kesinleştiğini ve borçlunun muris babasından kendisine intikal edecek 1710 parsel üzerine haciz konulduğunu belirterek bu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, icra hukuk mahkemesinde dava konusu taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinin (meskeniyet iddiasının) bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının haczedilmezlik şikayetinin (meskeniyet iddiasının) icra hukuk mahkemesince kabul edilerek kesinleştiği ve davaya konu taşınmaz üzerindeki borçlunun babasından intikal edecek hissesi üzerine konulan haczin kalktığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Alacaklı olan davacının 07.03.2014 tarihinde yetki belgesine dayalı olarak ortaklığın giderilmesi davası açtığı, borçlu davalının ise 20.03.2014 tarihinde icra hukuk mahkemesinde haczedilmezlik şikayetinde (meskeniyet iddiasında) bulunduğu anlaşıldığından, diğer bir deyimle ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı tarihte taşınmaz üzerinde meskeniyet iddiası bulunmadığından yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davacının davalı tarafın yaptığı yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.