Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8656 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4992 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.01.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.Davalı ..., ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini talep etmiş; diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.1-Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle 168 ada 27 ve 30 parsel ile 169 ada 14 ve 8 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına,2-Dava konusu 169 ada 4 parsel sayılı taşınmazla ilgili temyiz itirazlarına gelince;Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazlardan 169 ada 4 parsel üzerinde bulunan iki katlı bina ve ahır ile ilgili olarak ... mirasçıları tarafından .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/1070 Esas sayılı dosyasıyla muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle dava açıldığı ve yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmakta ise de, hükmün kesinleşip kesinleşmediği bilinmemektedir. Bu durumda mahkemece, muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan davanın sonuçlanması beklenilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 168 ada 27 ve 30 parsel sayılı taşınmazlar ve 169 ada 14 ve 8 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili hükmün ONANMASINA, taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın % 011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 25.20 TL’nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine, 2 nolu bentte yazılı sebeplerle hükmün BOZULMASINA, 24.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.