Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8642 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5461 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Erbaa Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/01/2014NUMARASI : 2007/350-2014/76Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.05.2007 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_K A R A R_Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, İlçe Gıda ve Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün cevap yazısında zirai yönden bölünemez büyüklükteki taşınmazların aynen taksiminin mümkün olmadığının bildirildiği gerekçesiyle .. parsel sayılı taşınmazların satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı aynen taksimin mümkün olduğu gerekçesi ile temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz. Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.Somut olaya gelince; dava konusu edilen ve satışına karar verilen İ.. Köyü, .. parsel sayılı taşınmaz 4224 m2, tarla,..parsel sayılı taşınmaz 5.181,04 m2 kargir ev ve tarla vasfıyla davacı ve davalı adına 1/2'şer pay ile kayıtlıdır. Tokat il Özel idaresinin 03.04.2013 günlü ve 2187 sayılı cevabi yazısına göre dava konusu taşınmazların Plansız Alanlar Yönetmeliğinde tanımlanan “köy yerleşik alanı” içerisinde kaldığı, 3194 sayılı İmar Kanununun uygulanmasına yönelik Plansız Alanlar Yönetmeliğinin 45. maddesi gereği her iki parselin de taksiminin mümkün olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda ve 3194 Sayılı İmar Kanunu ile Plansız Alanlar Yönetmeliğinin köy yerleşik alanı ve civarına uygulanacak olan hükümleri çerçevesinde, taksim krokisi eklenmek suretiyle taşınmazın aynen taksiminin mümkün olup olmadığı hususunda onay makamı olan İl İdare Kurulundan görüş alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken taşınmazların yargılama sırasında oluşan durumlarını gözardı eden İlçe Tarım Müdürlüğünün yazısına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.