Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8640 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5338 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Serik 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/11/2013NUMARASI : 2012/560-2013/783Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.06.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı N..K.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, ..parsel sayılı taşınmazın satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili ve davalı N.. K.. aynen taksimin mümkün olduğu gerekçesi ile temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz. Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı Taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.Somut olaya gelince; dava konusu ..parsel sayılı taşınmaz, S.. İlçesi, Ç..Köyünde, 117.570,00 m2 yüzölçümlü ve tarla niteliğinde olup sonuç olarak tarafların 1/3'er payı bulunmaktadır. Mahkemece yapılan keşif sonucu alınan fen ve zirai bilirkişi raporlarında davalı P.. B..'un 1/12, P.. K..'ün 1/4 payı olduğu belirtilerek en küçük hisse itibariyle 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 5578 sayılı Kanun ile değişik 8. maddesi uyarınca taksiminin mümkün olmadığı bildirilmiş ise de dosyada mevcut nüfus kayıtlarından P.. K.. ve P.. B..un aynı kişi olduğu, P.. K..'ün evlenmekle soyadının Barbaros olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazın tarımsal niteliği ve aynen taksiminin mümkün olup olmadığının Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl Müdürlüğünden sorularak görüş alındıktan sonra ifrazının mümkün olup olmadığı belirlenmek ve ayrıca gerekirse ivaz ilavesi suretiyle payların denkleştirilmesinin mümkün olup olmadığı da araştırılmak ve onay makamından da görüş alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı N.. K..'ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde taraflara iadesine, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.