MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı tarafından, davalı aleyhine 02.02.2015 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 19.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.10.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDavacı 2.2.2015 tarihli dilekçesiyle davalı kardeşiyle yapmış olduğu 15.09.2005 tarih 11861 yevmiye nolu taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle 10.000 TL satış bedelini peşin ödeyip dava konusu 2203, 392,398 ve 413 (121/1, 122/1) parsel sayılı taşınmazlarda davalının müşterek payını satın aldığını ileri sürerek tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, sözleşmenin zamanaşımına uğradığını,...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/386 Esas - 2013/667 Karar sayılı dosyasının dava konusu taşınmazlarla ilgili kesin hüküm oluşturduğunu, satış bedelinin ödenmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, zamanaşımı ve kesin hüküm savunmalarının reddine, ancak davada dayanılan...3. Noterliği'nin 15/09/2015 tarihli, gayrimenkul satım vaadi sözleşmesinde davacı tarafından davalıya 10.000,00 TL satış bedelinin nakten ödendiği yazılmışsa da davacının satış bedelini ödediğini yazılı delil ile ispatlayamadığı ve yemin deliline de başvurmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 15.09.2005 tarihli, 11861 yevmiye nolu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde dava konusu 392 – 398 – 413 (ifrazen 121 ada 1 ve 122 ada 1) ve 2203 parsel sayılı taşınmazlarda davalının miras hak ve hisselerini toplam 10.000 TL bedel ile davacının satın aldığı ve bedelini nakden ödemiş olduğu açıkça yazılıdır. Resmi sözleşmenin aksini gösteren yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacının duruşmada bedelin 13.000 TL olduğunu söylemesi sonuca etkili değildir. Bu nedenle satış vaadi sözleşmesinin içeriğinde belirtilen davalının miras hisseleri saptanarak, sadece temlik edilen paylar yönünden iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabülü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.