Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8527 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10339 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar vekili tarafından, davalı aleyhine asıl dosyada 05.09.2013 birleştirilen dosyada 05.08.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: KA R A RDavacılar vekili, asıl ve birleştirilen dosyada davacıların murisi ...'ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, TMK'nın 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddedine karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... A. Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.Dava, TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Murisin borçlu olduğu ... İcra Dairesi 2011/6064 sayılı dosyasında alacaklı olan ...Ltd. Şti, .... İcra Dairesi 2004/2271 sayılı dosyasında alacaklı olan..., ... İcra Dairesi 2013/346 sayılı dosyasında alacaklı... Bankası A.Ş'nin davalı olarak davaya dahil edilmeden, muris adına kayıtlı 116 ada 41 parsel sayılı taşınmazda keşif yapılarak murisin ölüm tarihi itibariyle bedeli tespit edilmeden, mirasçıların mirası kabul anlamına gelebilecek davranışları araştırılmadan hüküm kurulduğu görülmüştür.Ayrıca, birleştirilen dosya davacısı ...'ın Av. ...'e verdiği vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacı vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve eksiklik tamamlattırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu hususun gözardı edilmesi de yerinde değildir. Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.