Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8479 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5573 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bor Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 01/03/2013NUMARASI : 2011/707-2013/145Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.08.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı E.. A.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davacı vekili N..İli, B.. İlçesi, İ.. Mahallesi, ..ada .. parsel, ..ada .. parsel ve .. ada ..parsel sayılı taşınmazlarda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir.Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı E.. A.. vekili temyiz etmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir.Somut olayda; davaya konu taşınmazlarda paydaş olmayan D.. K.. ve N.. I.. haklarındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.Ayrıca, davalı E.. A.. ve davacı kendisini vekille temsil ettirdiklerinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, davalı E.. A.. lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir. Diğer taraftan 492 Sayılı Harçlar Kanunu ve eki Tarifenin karar ve ilam harcına ilişkin hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle gayrimenkulün satış bedeli üzerinden alınacak harcın binde 11,38 olması gerekirken hüküm sonucunda binde 9 olarak gösterilmesi de doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.