yoluna müdahalenin önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar Ö ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 26.03.2007 tarihli dilekçesi ile; davalıların tapuda adlarına kayıtlı 106 ada 2 ve 105 ada 2 parsel sayılı, tarla cinsli taşınmazlar arasından geçen paftadaki yolu kapatmak suretiyle davacıların istifadesine engel olduklarını ileri sürerek yola müdahalenin önlenmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, keşfen yapılan inceleme sonucu davalıların parselleri arasından kadastro yolunun geçtiği ancak bu yolun dere yatağına yakın olması nedeniyle uzun süredir kullanılmaz vaziyette olduğu ve davalılar tarafından depremden sonra hafriyat çekmek suretiyle doldurulmuş olduğu ve sulh ceza mahkemesinde davalıların suç kastıyla hareket etmedikleri gerekçesiyle beraat etmiş oldukları, kaldı ki davacılardan A'ya ait dava konusu yolun devamında üzerine iki katlı bina yapıldığı, bu nedenle kendi kusuru ile hak elde etmeye çalışmasının mümkün bulunmadığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, kadastro paftasında belirlenen köy yoluna müdahalenin önlenmesi isteğine ilişkindir. Nizalı yerden kadastro geçmiş ve dava konusu yerin paftada yol olarak belirlendiği ve davalıların tapusu dışında kaldığı belirlenmiştir. Bu nedenle keşif krokisinde belirlenen paftadaki yola davalıların müdahalesinin önlenmesine karar vermek gerekirken ve davacılardan A'ya ait aynı yol güzergahı üzerindeki binası hakkında dava açma hakkı, hak sahipleri tarafından her zaman mümkün bulunduğundan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 06.07.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.