MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.04.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:KA R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davacı vekili, İİK'nın 121. maddesi gereğince aldığı yetki belgesine dayanarak davalılardan ...'in paylı malik olduğu ... ilçesi 101 ada 66.276-182-65 ve 53 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemişlerdir.Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, borçlu ... vekili temyiz etmiştir.5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz..." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.Somut olaya gelince; dava İİK'nın 121. maddesi gereğince yetki belgesine dayanılarak açılmıştır. Davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmazlar paylı mülkiyet rejimine tabi de olsa alacaklının 5403 sayılı Kanununun ilgili maddeleri gereğince doğrudan pay satışı talebinde bulunamayacağından bu davayı açmakta hukuki yararı mevcut ise de 5403 sayılı Kanununun 8. maddesinde yapılan değişiklik sonucu artık alacaklının, borçlunun paylı mülkiyete konu hisselerini doğrudan haczettirerek icra takibi yoluyla satışı mümkün haline geldiğinden bu davayı açmakta hukuki yararı kalmamıştır.Bu durum, kanun değişikliğinden kaynaklandığından usuli kazanılmış hak da oluşmaz.Satışı istenen parsellerden 101 Ada 53 parsel ise elbirliği mülkiyetine tabidir. Borçlunun icra dosyasına olan borcunun paylı mülkiyete tabi taşınmazlardaki borçlu payı hesaplanarak icra dosyası borçunu karşılıyor ise hem diğer parseller, hem 53 nolu parseller yönünden dava reddedilmeli, karşılamadığı takdirde sadece bu parsel yönünden dava kabul edilmelidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.