MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.10.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Davacılar davalı ... tarafından 11.09.1984 tarihinde murisleri .... adına düzenlenen tahsis belgesine dayalı olarak 626 Ada 6. Parselle ilgili tapu iptali ile tesciline, mümkün olmadığı takdirde davalılara ödenen arsa bedellerinin ödeme tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizli veya reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Mahkemece, dava konusu taşınmazın kamulaştırıldığı ve bu kamulaştırma işlemi kapsamında davacıların murisi tarafından yapılan gecekondunun yıkıldığı ve muhdesat bedelinin de davacıların murisine ödendiği, bu nedenle tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil koşullarının oluşmadığı öte yandan muhdesat bedelinin murise ödenmesi tarihi itibariyle durumun öğrenildiği, talebin sebepsiz zenginleşme ana koşullarına dayalı ödeme niteliğinde olduğu, yasal bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu sonucuna varılarak davanın reddine dair hüküm kurulmuştur.Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.1-Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle, davacılar vekilinin tapu iptali ve tescili istemine yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine,2- Arsa bedeli olarak ödenen bedelin geri alınmasına dair terditli istemine gelince;Mahkemece ödenen bedellerin geri alınmasına dair istemin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; taşınmaz malların aynından doğan uyuşmazlıklar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanunun 125. maddesi hükmü gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre taşınmaz malların devri için ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar.Somut olayda; davacı tarafça dosyaya ibraz edilen belgelere göre 11.09.1984 tarihinde tapu tahsis belgesi düzenlendiği ve dava konusu taşınmazın imar planında yol alanında kalması nedeniyle 18.06.1998 tarihinde kamulaştırıldığı, Vakıflar Bölge Müdürlüğünün 20.08.2009 gün 5190 sayılı cevap yazısına göre davacıların murisi ...'in 19.07.1989 ila 20.03.1991 tarihleri arasında toplam 3.870.00,-TL ödeme yaptığı bildirilmiştir.Dava, öncelikle tapu iptali ve tescil mümkün olmaması halinde ödenen bedellerin tahsili istemine ilişkin olarak terditli açılmıştır. Taşınmazların aynına yönelik davalarda zamanaşımı başlangıcı hak sahibi olduğunu iddia edenlerin ferağa icbar umudunu yitirdiği zamanda başlar. Davacı ferağa icbar için elde ki davasını 28.10.2008 tarihinde açmış olmakla terditli istemi olan ödenen bedelin geri alınması için de zamanaşımı başlangıç tarihi bu tarihtir.Yukarıda yapılan açıklamalara göre davacı eldeki dava tarihine kadar ferağa icbar umudunu yitirmemiş olmakla zamanaşımı süresi başlamamıştır. Bu nedenle terditli istem olan ödeme bedellerinin tahsiline dair davanın esasının incelenmesi ve davacılar murisi tarafından ... Müdürlüğüne ödediği paranıın dava tarihi itibariyle uyarlanmış (güncelleştirilmiş) bedelinin hesaplanarak tahsiline karar verilmesi gerekir.Açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda 1. Bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. Bentte yazılı sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.