Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8327 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6715 - Esas Yıl 2007





Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.03.2004 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkının terkini ve yeniden tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.01.2007 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, mevcut geçit güzergahının terkini ve yeniden tesisi istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 11 parsel sayılı taşınmaz üzerinde hükmen tesis edilen geçit hakkının terkini ve yeniden tesisi isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece geçit hakkı tesisindeki koşullar değişmediği, bu istemin iyi niyetle bağdaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Bilindiği gibi; taşınmazların tahsis amacına uygun kullanılabilmesi için bazı temel ihtiyaçların giderilmesi gerekir. Yol ihtiyacı da bunlardan birisidir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Taşınmaz mülkiyeti kullanımına komşuluk ilkeleri gereği getirilen geçit hakkı sahibi, irtifak hakkı sahibi bu hakkını yüklü taşınmaz malikine en az zarar verecek şekilde kullanmak, yüklü taşınmaz maliki bu kullanıma katlanmak zorundadır (TMK m. 786). Ancak, tarafların bu haklarını kullanırken ve yü-kümlülüklerini yerine getirirken diğer tarafın koşullarının ağırlaşmasına se-bebiyet vermemeleri, değişen koşullara göre, hakkın terkini ya da değiş-tirilmesi olanaklarından yararlanmaları gerekir. Bu kapsamda Türk Medeni Kanunu'nda sadece yüklü taşınmaz malikine tanınan irtifak hakkının ilişkin olduğu yerin değiştirilmesi için genel bir hüküm olarak 791. maddede dü-zenleme getirilmiştir. Bu maddeye dayanılarak irtifak yerinin değiştirilmesi isteminde aşağıdaki koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekir. 1- İrtifak hakkının fiilen kurulduğu yüklü taşınmazın sadece bir kısmında bulunması, 2- Yüklü taşınmaz malikinin irtifakın yerinin değiştirilmesinde yararının olması, 3- Değişiklikle yeni irtifakın kurulacağı yerin önceki yer kadar kullanıma elverişliliği, 4- Yüklü taşınmaz malikinin değiştirme giderlerini karşılaması gereklidir. Yalnızca yüklü taşınmaz malikine tanınan bu hakkın temelinde malikin mülkiyetini iktisadi amaca uygun olarak kullanmasının gereksiz sınırlamalara tabi tutuimamasını sağlamak ve kamu yararı düşünceleri yatmaktadır. Diğer yandan, yararına irtifak tesis edilen kişinin de İrtifakın yerinin değiştirilmesini istemesi halinde bunda yararı var ise, yüklü taşınmaz malikinin buna karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirildiği durumlarda kabul edilmektedir. Böylece, irtifak haklarının tesisinde fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi ve buna bağlı olarak taraf yararlarının gözetilmesi temelinden hareketle değişen koşullara göre, irtifakların değiştirilemez, düzeltilemez ve mutlak nitelikte tesis edilmediği, irtifakın ilişkin olduğu yerin değiştirilmesi yasal düzenlemeler, doktrin ve uygulamada kabul edilmektedir (Oğuzman/ Seliçi/Oktay/Özdemir, Eyşa Hukuku, İstanbul 2006, s. 634). Yüklü taşınmaz maliki bu hakkını kullanırken irtifak hakkının taşınmazın üzerinde başka bir yere taşınmasını istemekte, koşulların gerçekleşmesi halinde de mevcut irtifak hakkı sona ermekte ve yeniden değişikliğe uygun irtifak hakkı tesis edilmektedir. Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya döndüğümüzde, davacıya ait 13 parsel yararına 12 ve 11 parsel sayılı taşınmaz üzerinden hükmen geçit irtifakı tesis edilmiştir. Davalı geçitle yükümlü 11 parsel ile birlikte 9 parsel sayılı taşınmazı da satın almış, bunları tevhit ettirmiş ve oluşan 125 parsel sayılı taşınmazı kullanmaya başlamışbr. Şimdi, hükmen tesis edilen geçit irtifakının 125 parsel sayılı taşınmazının kullanım bütünlüğünü bozduğunu ileri sürerek İrtifakın taşınmazının sınırından tesis edilmesini istemektedir. Az yukarıda da değinildiği gibi, kurulan irtifak hakkının kullanılmasında tarafların hak ve yükümlülüklerine birtakım sınırlandırmalar getirilmiştir. 11 parsel sayılı taşınmazın 9 parsel ile tevhidi 2 parselin birlikte kullanılması sonucunu ortaya çıkarmıştır. Bu durumda yükümlü taşınmaz maliki açısından değişen bir durum söz konusudur. Tevhid ile geçit güzergahı taşınmazın kullanım bütünlüğünü bozar hale gelmiştir. Davacının taşınmazını tahsis edildiği amacına uygun olarak kullanmasını sağlamak amacıyla mahkeme gerekli incelemeyi yapmak durumundadır. Gerçekten, yüklü taşınmaz malikinin mülkiyet hakkı yasanın gösterdiği sınırları aşacak şekilde kısıtlanmış ise, yararlanan taşınmaz malikinin bu değişikliğe karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğurur. O halde; Mahkemece, taşınmaz başında keşif yapılarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda geçit irtifakı yerinin değiştirilmesinde yüklü taşınmazın yeni oluşan mülkiyet sınırtanna göre, davacı yararının bulunup bulunulmadığının saptanması, güzergahın geçirilebileceği yerin davalının koşullarını önceki durumuna göre katlanılamayacak şekilde ağırlaşıp ağırlaşmadığı hususlarının yerinde saptanması HUMK'nın 281. maddesi kapsamında bu yönde bilirkişiden rapor alınması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Tüm bu olgular düzeltilmeden eksik inceleme ve araştırmaya dayalı verilen karar bozulmalıdır. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.