MAHKEMESİ : Sakarya 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/04/2012NUMARASI : 2012/109-2012/175Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.05.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine tazminat isteğinin kabulüne dair verilen 17.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, 21.06.2003 tarihli yapı ortaklığına kabul nedeniyle tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek tazminat taleplerine ilişkindir. Davalı, dava konusu taşınmazı davacıya teslim ettiğini, yapılan ödeme tutarının doğru olduğunu ancak eksik ödemede bulunulduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilerek 27.300,00 TL bedele hükmedilmiş ise de Dairemizin 14.06.2010 tarihli 2010/5850 esas 2010/6995 karar sayılı kararı ile 11.900,00 TL'nin davacı tarafa depo ettirilerek lehine tescil kararı verilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamı üzerine yapılan yargılama sonunda tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilerek 25.100,00 TL bedele hükmedilmiş ise de bu karar da Dairemizin 03.10.2011 tarihli 2011/10543 esas 2011/11306 karar sayılı kararı ile 11.900,00 TL'nin depo edildiği halde tapu iptali ve tescil kararı verilmemesinin doğru olmadığı gerekçesi ile karar bozulmuştur. Mahkemece ikinci bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilerek 25.100,00 TL bedele hükmedilerek önceki hükümde direnilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dairemiz ile mahalli mahkeme arasında dava konusu bağımsız bölümün bedelinin gazete ilamı ile mi yoksa taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince mi belirleneceği konusunda uyuşmazlık hakkında Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2012 tarihli 2012/14-606 esas 2013/212 sayılı kararı ile yerel mahkemenin direnmesi usul ve yasaya uygun bulunmuş, diğer temyiz itirazlarının değerlendirilmesi için dosya Dairemize gönderilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi gereğince;Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)Somut olaya gelince; mahkemece 25.100,00 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de bedelin hangi kısmına hangi tarihten itibaren yasal faiz uygulanacağı açıkça gösterilmemiştir. Bu durum hükmün infazında tereddüt uyandıracağından 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesine uygun bir hükmün varlığından söz etmek mümkün değildir. Bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.