Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8171 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2529 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.02.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 11.10.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden taraftan gelen olmadı, karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, davalılar murisi 17.08.1999 tarihinde vefat eden... ile yapılan 22.04.1983 tarih 7869 yevmiye no'lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile 415 ada 2 sayılı parselde davalı murisin payından 1/2 payın bedelini peşin ödeyerek satın aldığını, halen zilyet olduğunu ileri sürerek tapu iptali, tescil istemiştir. Davalı mirasçılar vekili, zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne 415 ada 12 parsel (imar görmesi sonucu oluşan 4922 ada 3, 4, 7 ve 4921 ada 6 sayılı parselde) davalılar adına kayıtlı bulunan paylara ilişkin tapu kayıtlarının 1/2 oranında iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasındagayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır.Somut olaya gelince; davalıların murisi satış vaadi borçlusu.....in, dava konusu 415 ada 12 parsel sayılı taşınmazda dava dışı ve satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan kardeşi ..... ile birlikte iştirak halinde mülkiyet şeklinde kendisine intikal eden miras hak ve payının 1/2'sini davacıya satmayı vaat ettiği anlaşılmıştır. Dava konusu 415 ada 12 sayılı parselin imar görmesiyle oluşan 4922 ada 3, 4 ve 7 ile 4921 ada 6 parsel sayılı taşınmazlarda muris ....in mirasçısı olan davalılar ile birlikte satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan ....ile birlikte elbirliği ortaklığı şeklinde iştirak bozulmamış olarak kayıtlıdır. Davacı iştirakçı paydaşlar arasında bulunmadığından ve taşınmazlar tapuda halen elbirliği mülkiyeti şeklinde kayıtlı olduğundan davada henüz ifa olanağı bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.