Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8109 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4423 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İnegöl 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2013/28-2013/841Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.11.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 24.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.06.2014 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_K A R A R_Davacılar, .. ada .. parsel numaralı taşınmazın tapu kaydında ... kat .. no’lu bağımsız bölümün murisleri İsmail Doğru,... kat .. no’lu bağımsız bölümün de davalı adına tapuda kayıtlı olduğunu, murislerinin dava dışı yükleniciden 28.08.1998 tarihli adi yazılı sözleşme ile taşınmazda .. kat ..no’lu daireyi satın almasına rağmen inşaatın projesinde yapılan değişiklik sonucu ..no’lu dairenin numarasının .. olarak değiştirilip davalı adına yolsuz tescil yapıldığını belirterek, ..ve ..no’lu dairelerin ayrı ayrı tapu kayıtlarının iptali ile taraflar adına tescilini istemişlerdir. Davalı, davacıların 818 sayılı BK’nın 28. maddesi gereği hata nedenine dayandıklarını, BK’nın 31. maddesi uyarınca da 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 28.06.2011 tarihli bozma ilamı ile özetle, “Temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu” gerekçesiyle bozulması sonrasında mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı tarafça temyizi üzerine bu defa Dairemizin 25.09.2012 tarihli bozma ilamı ile özetle “Dava konusu .. kat ..no’lu daire tapuda satış suretiyle 21.10.2005 tarih ve 8363 yevmiye numaralı resmi senet ile davacılar murisi İ.. D.. adına tescil edilmiştir. Resmi senette satıcı, arsa sahipleri adına vekaleten yüklenici şirket temsilcisi A.. B.. alıcı da bizzat davacılar murisi İ..D..’dur. İrade bozukluğunun giderilmesi, 6098 sayılı BK’nun 39. maddesi uyarınca (eski 818 sayılı BK’nın 31. maddesi) yanılmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık süre içerisinde, sözleşmenin karşı tarafına yöneltilecek tek taraflı bir irade açıklaması ile bildirilebileceği gibi def'i veya dava yoluyla da kullanılabilir. Mahkemece, kat mülkiyetine göre tapuya yapılan tescil işleminde tarafların herhangi bir müdahalesinin bulunmadığı, bu nedenle hata işleminden söz edilemeyeceği gerekçesi ile yanılma nedenine dayalı davada 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğine ilişkin davalı savunmasının nazara alınmaması doğru görülmemiştir. Hal böyle olunca; belirlenen olgular, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda davalı tarafın bildireceği tüm deliller de toplanarak, varılacak sonuca göre 6098 sayılı BK’nın 39. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçmediği anlaşıldığı takdirde şimdiki gibi davanın kabulüne, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan yazılı gerekçe ile hüküm tesisi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.Bozma sonrası mahkemece davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.İnegöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/302 D. iş sayılı tespit dosyası ile yapılan yargılama sonucunda davalı tarafın sunduğu deliller ve 25.09.2012 tarihli bozma öncesi ve sonrasında dinlenilen tanık beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların murisi İsmail Doğru’nun tapuda satış suretiyle edindiği 21.10.2005 tarihli ve .. yevmiye numaralı resmi senede konu.. kat..no’lu dairenin tapuya yapılan tescil işlemi sırasında kendisine teslim edilen ..kat ..no’lu daire olmadığını bildiğinin kanıtlanamamasına ayrıca davacıların en erken davalı tarafça aleyhlerine İnegöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/95 Esasında açılan elatmanın önlenmesi davasının dava dilekçesinin kendilerine tebliği tarihinde durumdan haberdar olacaklarının anlaşılmasına göre henüz 1 yıllık hak düşürücü süre dolmadan eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, süresinde açılan ve ispatlanan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.