Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8076 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13666 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)TARİHİ : 01/07/2014NUMARASI : 2013/210-2014/347Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.04.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacı, davalı yüklenici ile davalı arsa maliki T.C. Vakıflar Genel Müdürlüğü arasında B... Noterliği’nde 15.10.2008 günü düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan (L) blok 4 numaralı bağımsız bölümü davalı yükleniciden 27.9.2010 günlü satış vaadi sözleşmesiyle temlik aldığını ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini istemiştir.Davalı arsa maliki Vakıflar Genel Müdürlüğü, yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle tapu devri yapılamadığını; davalı yüklenici ise, davacının bağımsız bölümün bedelini ödemediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, taşınmazların davacı adına tesciline ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı Vakıflar Genel Müdürlüğünden alınmasına karar verilmiştir.Hükmü, davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün temlik alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen borçlu, temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa payı karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz.Somut olayda, dosya içindeki belgelerden geçicici kabule ilişkin tutanakların Vakıflar Meclisinin 13.05.2013 gün ve 304/260 sayılı kararıyla onaydığı ve yüklenicinin payına düşen 24 adet bağımsız bölümün ferağına izin verildiği anlaşılmaktadır. 05.10.2008 günlü kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 28. ve eki şartnamenin 23. maddesindeki düzenlemeden yükleniciye verilmesi gereken ve henüz tapu devri yapılmayan içinde dava konusu (L) Blok 4 no'lu bağımsız bölümün de bulunduğu 24 adet bağımsız bölümün tapu devrinin ancak geçici kabule ilişkin tutanakların idare tarafından onaylanması sonrasında yapılabileceğine ilişkin düzenleme bulunduğundan dava tarihi itibariyle davalı arsa malikinden tapu devri yapması talep edilemeyeceği için davalının aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermediği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus dikkate alınmadan arsa maliki davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün yargılama gideri ve vekalet ücretiden sorumlu tutulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.