Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 3.5.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan M..... ve F..... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Davacı tapuda Atike adına kayıtlı iken 30.4.2003 günlü satışla davalılar Y……., M……., F……. ve M…….. adlarına tescili yapılan 2659 parsel numaralı taşınmazın temliki yapılmadan evvelki devresinde A…….. adına kayıtlı iken onun muvafakatı ile parselin 1500 m2 lik bölümüne kendi emek ve masrafı ile ev yaptığını ve etrafını da ağaçlandırarak bahçe haline getirdiğini bildirerek, keşfen belirlenecek bu bölümün Türk Medeni Kanunun 724.maddesi hükmü uyarınca adına tescilini istemiştir. Davalılardan Y…….. 5.10.2004 günlü oturumda davayı kabul ettiğini bildirmiş, bu oturuma katılan diğer davalılar davanın reddini savunmuşlar, mahkemece davacı tarafından ev yapılan ve ağaçlandırılan 1116,63 m2 lik taşınmaz bölümünün 2659 parselden ifrazı ile davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan M…….. ve F…….. tarafından temyiz edilmiştir. Davalılardan Atike, diğer davalılar M....., M......, F.....ve Y....'un annesidir. Davacı A.. ise; davalılardan F.... ile evliyken ondan boşanarak davalı Y......'un kızı ile evlenmiş birisidir. Davacı, davaya konu 2659 parsel Atike tarafından diğer davalılara devredilmeden önce davalı Fatma ile evlilik birliğini sürdürdüğü sırada kayınvalidesi olan Atike, karı-koca olan A... ile F....'ya 2659 parselin nizalı bölümünü tahsis ederek ev yapılmasına muvafakat etmiştir. Davacı, ev yaptığı ve etrafını ağaçlandırdığı nizalı alanın kayınvalidesi A…….. tarafından bizzat kendisine bağış nitelikli verildiği iddiasındadır. Bu iddiayı davalı Y…….. hariç diğer davalılar red ettiklerine göre; böyle bir bağışın varlığı yöntemince kanıtlanmak gerekir. Taşınmaz tapuda kayıtlı bulunmakla bağışlamanın resmi akit dışında başka bir delille kanıtlanması mümkün değildir. Dinlenen tanıklarda ev yapılan ve etrafı ağaçlandırılan nizalı bölümün mülkiyetinin sonradan mülkiyet sahibi A……..'e tarafından münhasıran A……'ye devredileceği hususunda bilgilerinin olmadığını ifade etmişlerdir. Şu hale göre iddianın kanıtlandığından sözedilemez. Hukuki olgunun bu şekilde tespiti yapıldıktan sonra Türk Medeni Kanununun 724.maddesinin iki koşulundan biri olan "subjektif" koşul kanıtlanmamış olmaktadır. İyi niyetle yapı yapmak koşulu kanıtlanamadığına göre; "objektif" koşul olan bina değerinin arsa değerinden yüksek olma olgusu davayı kabule tek başına yeterli değildir. Bütün bu nedenlerle kanıtlanamamış davanın reddine karar verilecek yerde aksine düşünce ve yanılgılı takdirle davanın kabulü doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar M.....ve F.....'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın yatırana iadesine, 6.7.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.