Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.10.2002 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men-i istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 28.5.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekile tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü:Davacı K…… Köyü 157 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu ve bu parsele bitişik tapusuz yerin ise zilyedi bulunduğunu ve elinde bulundurduğu bu her iki yere de davalıların haksız müdahale ettiğini belirterek önlenmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkeme, 157 sayılı parselde davacının malik olduğunu, bu parselin bitişiğindeki kısmın ise devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu belirterek her iki yere ilişkin davacı isteminin kabulüne karar vermiş, hükmü davalılar vekili temyize getirmiştir.Dava konusu 157 sayılı parsel tapuda davacı adına kayıtlıdır. 157 sayılı parselin Kuzey doğu kısmında bulunan ve dava konusu edilen yer ise Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu belirtilerek tapulama harici bırakılmıştır. Davacı 157 sayılı parsel için mülkiyet hakkına, diğer kısım için ise zilyetliğe dayalı olarak elatmanın önlenmesini istemiştir. Zilyetliğe dayalı olarak meni müdahale talep ettiği kısım için ayrıcı Hazine ve Köy muhtarlığına husumet yönelterek Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/110 Esas sayılı dosyasında Medeni Kanunun 713. maddesine dayalı tescil davası açmıştır.HUMK. nun 45/llI hükmünde, davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında bağlantı bulunduğu kabul edilir. Yine aynı Yasanın 46. maddesinde ise, 43 ve 45/III anlamında aralarında bağlantı bulunmayan davaların mahkemece taraflardan birinin talebi üzerine veya kendiliğinden ayrılmasına karar verebileceği hükme bağlanmıştır. Aralarında bağlantı bulunmayan davalarının yargılamalarının birlikte iyi bir şekilde yürütülmesi imkânsızdır.Somut olayda; davacı İki yere müdahalenin menini istenmiş, birisinde mülkiyet hakkına diğerinde ise zilyetliğe dayanmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesinde derdest bulunan dava sonucunda, dosyamız davacısının zilyetliğe dayalı olarak elatmanın önlenmesini istediği yerin mülkiyet durumu belirlenecektir. Bu nedenle zilyetliğe dayalı istem ile tescil davası arasında bağlantı vardır ve bu istemin sonuca bağlanması açısından tescil davası Ön mesele teşkil ettiğinden sonucunun beklenmesi gerekir. Ancak mülkiyet hakkına dayalı olarak 157 sayılı parsel için açılan davanın, tescil davası ile ilgisi olmayıp sonucunun da bu istem için beklenmesi gerekmez. Mülkiyet hakkına ve zilyetliğe dayalı olarak açılan davada iki istem arasında HUMK. nun 45/111 hükmünde belirtilen şekilde bir bağlantı bulunmadığından ve zilyetliğe dayalı istem için tescil davasının sonucunun beklenmesi gerektiğinden bu durumun diğer talep açısından da yargılamayı gereksiz yere uzatacağı dikkate alınarak davaların ayrılmasına karar verilerek, mülkiyet hakkına dayalı talep yönünden dosya kapsamına ve toplanan delillere göre hüküm kurmak gerekirken buna uyulmaması,Ayrıca, Avukatlık Yasasının 168. maddesinde yargı yerlerindeki İşlemlerle, diğer işlemlerden alınacak Avukatlık ücretinin asgari haddini gösteren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin hazırlanacağı öngörülmüş olup bu ücret Avukatlık ücretinin dışında kalan katma değer vergisinin uygulanacağına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Mahkemeler yasa hükümleriyle bağlı olup yasada yer almayan bir hususu düzenleyen tarifeye göre karar vermeleri hukukun genel kurallarına aykırılık oluşturur. Bu nedenle mahkemece salt Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde gösterilen vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yasada öngörülmeyen Katma Değer Vergisinin de ücrete eklenmesi şeklinde karar verilmesi,Doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle, davalılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın İstek halinde yatırana, 16.2.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.