Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7977 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7167 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Eğil Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/07/2013NUMARASI : 2011/77-2013/49Davacı taraf vekili tarafından, davalı taraf aleyhine 03.06.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı A.. E.. ve U.. E.. vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacı R.. E..,..parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olduğunu, davalı F.. E..'nin dava dışı Vesile N.. A..'ın dava konusu taşınmazlardan satın aldıkları 3/512'şer paylarının önalım hakkı nedeniyle tapularının iptali ve tescili isteminde bulunmuştur.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı A.. E.. ve U.. E.. vekili temyiz etmiştir.Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 gün 3/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Muvafakat duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakatı sağlanamazsa, TMK'nın 640. maddesi hükmü uyarınca miras bırakanın terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı biter, davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.Somut olayda; dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre davacıların bağımsız paylarının bulunmadığı ve dayandıkları payın elbirliği mülkiyetine konu olduğu, ayrıca davalı F.. E.. ve mirasçılarının dava konusu .. ve .. parsel sayılı taşınmazlarda pay veya haklarının olmadığı görülmektedir. Dosya içerisindeki veraset belgesi ve aile nüfus kayıt örneğinden yargılama sırasında davacı R.. E..'nin 21.08.2012, davalı F.. E..'nin ise 08.11.2012 tarihlerinde öldüğü, mirasçılarının davaya katılmış olduğu, ancak davacı R.. E..'nin mirasçılarından H.. E.. E.. Ö.. ve F.. A..'ün davaya muvafakat etmedikleri ve davalarından vazgeçtikleri anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda elbirliği mülkiyetine konu paya dayanılarak takip edilen bu davaya, diğer ortakların onayları sağlanamadığından, terekeye temsilci atanması için davacılara süre verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.