Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7944 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4543 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Çerkezköy Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/09/2013NUMARASI : 2012/493-2013/445Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile mümkündür. Kişinin, hangi yargı merciinde hakkında bir davanın bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.Tebligatın nasıl ve kimlere yapılacağı, adresi meçhul olanlara nasıl tebligat yapılacağı, adres araştırması ve tespiti yöntemi 7201 sayılı Tebligat Kanununda gösterilmiş, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 48. maddesi ve devamı maddelerinde de adres bilgilerinin tutulması, güncellenmesi ve kullanılması ile ilgili hükümler öngörülmüştür.Tebligat Kanununun 28. maddesi "Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır.Yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılamıyan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamıyan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. (Değişik ikinci cümle: 19/03/2003-4829/9 md.) Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir.Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebilgat yapılmasını icabettiren ahvalde tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malüm adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasına koyar." şeklinde düzenlenmiştir.Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 48. maddesi gereğince de Yönetmelik hükümleri uyarınca kendisine tebligat yapılamayan, tebliğ memuru tarafından adresi tespit edilemeyen, adres kayıt sisteminde de yerleşim yeri adresi bulunmayan kişinin adresinin tespiti için tebligatı çıkaran merci tarafından adres araştırması yapılır. Tebligat çıkaran merci, muhatabın adresini öncelikle resmî veya özel kurum ve dairelerden, bunlardan sonuç alınamadığı takdirde kolluk vasıtasıyla araştırabilir ve tespit ettirebilir. Yapılan araştırmalara rağmen muhatabın adresinin tespit edilememesi halinde adres meçhul sayılır. Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. İlânen tebligat, bu maddedeki usuller izlendikten sonra başvurulacak son çaredir.Somut olaya gelince; mahkemece davalılardan F..A..'a dava dilekçesi ile duruşma gününü bildirir davetiyenin ve gerekçeli kararın mernis adresinin tespit edilemediği belirtilerek 7201 sayılı Tebligat Kanununun 28. maddesine göre ilanen tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ancak anılan Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre muhatabın adresi araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, muhatabın adresi ilgili resmi ve özel kurumlardan araştırılmalı, sonuç alınamadığı takdirde kolluk vasıtası ile araştırma yapılmalı, bütün bunlara rağmen adres bulunamaması halinde son çare olarak ilanen tebligat yapılmalıdır. Adı geçen davalıya Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebligat yapılmaksızın davanın esastan sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.