Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7934 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1995 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Çorlu 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/05/2013NUMARASI : 2011/303-2013/214Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.06.2011 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı F.. T.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacılar, murisleri N.. Y.. ile annesi F..Y..arasında 26.05.1981 tarihli ve .. yevmiye no’lu ölünceye kadar bakım sözleşmesi düzenlediğini, F.. Y..’un, eşi H.. Y..’dan kendisine intikal eden ve edecek olan 32 adet taşınmazı ölünceye kadar bakması karşılığında N.. Y..’a temlik ettiğini, bu taşınmazlarda davalıların murisleri F..Y..’dan intikal eden paylarının tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.Davalı F.. T.. vekili, zamanaşımı süresinin dolduğunu, bakım borçlusu N.. Y..’un bakım alacaklısı F..Y..n oğlu olduğunu, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı F.. T.. vekili temyiz etmiştir.Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir.Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp konut temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını, bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler. Kuşkusuz, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir. Kısaca ifade etmek gerekirse, muvazaa irade ile beyan arasında kasten yaratılmış aykırılıktır. Böyle bir savunma ileri sürülmüşse, mahkemece dayanılan sözleşmedeki tarafların gerçek ve müşterek amaçlarının Borçlar Kanununun 19. maddesi hükmünden yararlanarak açıklığa kavuşturulması gerekir. Zira bu gibi durumlarda ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ivazlı olarak (bedel karşılığı) değil de bağış amaçlı veya mirasçıların bazılarından mal kaçırmak amacı ile yapıldığı kabul edilmelidir.Somut olaya gelince; muris F..Y..un Lüleburgaz Noterliğinin 26.05.1981 tarihli düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile 32 adet taşınmazı ölünceye kadar bakma kaydı ile oğlu N.. Y..’a temlik ettiği anlaşılmaktadır. Davalı F.. T.., ölünceye kadar bakım sözleşmesinin diğer mirasçılardan mal kaçırma kastı ile muvazaalı şekilde düzenlendiğini iddia etmiş, mahkemece bu hususta, harcı yatırılarak açılmış bir dava olmadığı gerekçesi ile araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Yukarıda belirtildiği gibi, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir. Mahkemece, tarafların gerçek iradelerinin açıklığa kavuşturulabilmesi için bakım alacaklısı olan murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumunun ne olduğu, içinde yaşadığı ailenin genel durumu, muris ile aile arasındaki ilişkiler, murisin elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın murisin tüm malvarlığına oranı araştırılarak temlikte bakıp gözetme koşulunun değil bağış amacının üstün tutulup tutulmadığının belirlenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle muvazaa iddiasına ilişkin inceleme ve araştırma yapılmaksızın hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı F.. T.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.