Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7917 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3662 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Çatalca 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/11/2013NUMARASI : 2013/112-2013/443Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.07.2010 gününde verilen dilekçe ile borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:KARARDavacı; dava dışı kardeşi H.. K..'a 10.08.1990 tarihli vekaletname verdiğini, vekili Hüseyin'in bu vekaletnameyi kötüye kullanarak ve yetkisi olmadığı halde, Büyükçekmece 2. Noterliğinin 28.06.2007 tarihli vekaletname ile dava dışı E..K..a "T..Yapı Mlz. Ltd. Şti.'nin borçlarının teminatı olarak" kendisine ait .. parsel numaralı taşınmazda .. no'lu bağımsız bölüm üzerine davalı şirket lehine konulan 03.07.2007 tarihli 225.000,00 TL bedelli ipoteğin fekkini, Şişli 6. İcra Müdürlüğünün 2009/958 sayılı takip dosyasından borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Yargılama sırasında ıslah ile taşınmazın ihale ile 143.000,00 TL satılması nedeniyle ihale bedeli olan 143.000 TL'nin istirdatını talep etmiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile Şişli 6. İcra Müdürlüğünün 2009/958 sayılı takip dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine, 12 no'lu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin fekkine ve Çatalca İcra Müdürlüğünün 2009/772 Talimat sayılı dosyasında tahsil edilen 143.000,00 TL'nin istirdatına karar verilmiş ise de Dairemizin 30.10.2012 tarihli 2012/9510 Esas, 2012/12228 Karar sayılı ilamı ile, “… İpoteğin dayanağı 10.08.1990 ve 28.06.2007 tarihli vekaletnamelerde vekil Hüseyin ve vekil Erol’a ipotek tesisi hususunda verilen yetki geçerli ve yeterlidir. Davacı, vekili Hüseyin’in kötüniyetini de ispat edememiştir… Bu nedenlerle ipoteğin kaldırılması isteminin reddi gerekir. Ne var ki, söz konusu ipotek 14.02.2011 tarihinde terkin edildiğinden bu istem konusuz kalmıştır. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilerek istirdat isteminin reddi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile, kaldırılması talep edilen ipoteğin 14.02.2011 tarihinde terkin edilmiş olduğu anlaşılmakla konusuz kaldığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı şirkete ödendiği tespit olunan 108.147,08 TL’nin davacı tarafa istirdatına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Bozmaya uyulduğu halde mahkemece bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Uyulan bozma kararında açıklandığı üzere ipoteğin dayanağı vekaletnamelerde verilen yetki geçerli ve yeterli olduğu gibi, davacı, vekili Hüseyin’in kötüniyetini ispat edememiştir. İstirdat isteminin reddine karar verilmesi gerekir. Nitekim bozmaya uyulmakla davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu durum karşısında mahkemece istirdat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.