Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7913 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5489 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/01/2014NUMARASI : 2013/199-2014/42Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.03.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, 1889 parsel sayılı taşınmazda dava dışı paydaşlar tarafından toplam 103/480 payın davalıya satıldığını ancak akitte satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini belirterek davalı adına kayıtlı paya ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiası kabul edilerek tapu masrafları ile birlikte 46.040,00 TL bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak keşif tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Dava konusu 1889 parsel sayılı taşınmazda dava dışı paydaşlar tarafından 21.12.2012 tarihli akitle 103/480 pay 60.000,00 TL bedelle davalıya satılmıştır. Davacı, önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini belirtmiş, dava dilekçesinde dava değerini 45.000,00 TL olarak göstermiştir. 09.10.2013 tarihli keşfe istinaden düzenlenen 22.10.2013 günlü bilirkişi raporunda dava konusu payın akit tarihi itibariyle toplam 49.096,50 TL değerinde olduğu belirtilmiştir.Yargılama esnasında ibraz edilen alıcı olan davalı ile kendi adlarına asaleten ve diğer paydaşlar adına vekaleten işlem yapan satıcılar M.. T.. ve N.. T.. arasında düzenlenen 11.12.2012 tarihli satış sözleşmesinde dava konusu payın 60.000,00 TL bedelle davalıya satıldığı, 15.000,00 TL kapora verildiği, 45.000,00 TL'nin ise tapuda nakten ödenecği düzenlenmiştir. Sadece M.. T.. ve N.. T.. tarafından düzenlenen 20.12.2012 tarihli belgede ise bu payın davalıya 45.000,00 TL bedelle satıldığı, bedelin elden alındığı belirtilmiştir. Yargılama esnasında dinlenen tanıklar ise dava konusu akitte kendi adlarına asaleten ve diğer paydaşlar adına M.. T.. ve N..T..'in vekaleten işlem yaptığını, N.. T.. dava konusu taşınmazın değeri düşünce 45.000,00 TL'ye satıldığını, M.. T.. ise davalı ile 60.000,00 TL'ye anlaştıklarını, 15.000,00 TL'nin önceden alındığını, 45.000,00 TL'nin ise tapudan sonra alındığını beyan etmiştir. Dinlenen tanıkların dava konusu akitlerde bizzat taraf olan kişiler olduğu anlaşıldığından beyanlarına itibar edilemez. Davacının bedelde muvazaa iddiasının kanıtlanabilmesi için dinlenen davacı tanıklarının akitte taraf olmayan, satış bedelinin ödenmesi sırasında tarafların yanında olan, görgüye dayanan bilgileri bulunan kişiler olması gereklidir. Dava konusu payın keşfen belirlenen değeri de tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Kaldı ki, alıcı ve satıcıların birlikte imzalarının bulunduğu 11.12.2012 tarihli belgede de dava konusu payın 60.000,00 TL bedelle davalıya satıldığı belirtilmiştir.Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından akitte gösterilen satış bedeli ve satış masraflarından oluşan toplam bedel üzerinden önalım hakkını kullanıp kullanmayacağı hususu davacıdan sorularak, kullanılacağının beyan edilmesi halinde dava harcı ikmal ettirilerek, daha önce yatırılan önalım bedeli ile tapuda gösterilen bedel arasındaki farkı depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliginden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.