MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.07.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacılar,... Mahallesi, 1651 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın murisi... adına tescilli olup, Değirmenlikızık 1 nolu Gecekondu Önleme Bölgesinde 775 Sayılı Yasa gereğince ... Sosyal Mesken olarak adına tahsis edildiğini, arsa bedelini ödeyen murisin üzerinde kendi imkanları ile ev inşa ettiğini, 26/05/1992 yılında ....Şube Müdürlüğüne başvurarak kapı numarası almak üzere müracaat ettiğini,...Mah. ... Sok. 73. nolu kapı numarası verildiğini, 1990 yılından beri gayrimenkulün nizasız ve fasılasız olarak kullanılmasına rağmen murisin belediyeye başvurusunda taşınmazın hazine adına tescil edildiğini öğrendiğini, öncelikle taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline, tescili mümkün görülmediği taktirde bedeli ödenen gayrimenkulün rayiç bedelin günümüze uyarlanarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine, karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, davacıların murisine ait tahsis veya hak sahipliği şerhi olmadığını, işgal nedeniyle ecrimisil tahsil edildiğini, Hazine adına kayıtlı taşınmazların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, "taşınmazın davacıların murisine tahsis edildiğine, mülkiyetinin kendisine ait olduğuna dair herhangi bir belge bulunmadığı, davacıların murisinin arsa bedeli olarak yaptığı ödemenin işgal ettiği yerin ecrimisil bedeli olduğunun anlaşıldığı, bu durumda davanın ispatlanamadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller, ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıda yazılı neden dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2-Dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali tescil olmazsa ödenen paranın faizi ile tahsiline ilişkindir. Dava dilekçesinde dava değeri 8.000 TL olarak gösterilmiş ve yapılan keşif sonucu belirlenen dava konusu taşınmazın değeri üzerinden harç tamamlanmamıştır. Her ne kadar mahkemece davalı kurum yararına ..nin 3. maddesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmiş ise de, bu takdir gerekçelendirilmemiştir. Dosya kapsamı itibariyle, davalı kurum avukatının emeği ile davanın niteliği ve önemi gözetildiğinde fazla vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. Ancak, anılan bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun 2. bendinde yer alan "yürürlükte bulunan... nin 3. maddesi 1. Paragrafı gereğince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, tarifede yazılı ücretin 3 katını geçemeyeceğinden 4.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, kendisini vekille temsil ettiren davalı kuruma verilmesine" sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine "karar tarihinde yürürlükte bulunan ...uyarınca 1.500 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, kendisini vekille temsil ettiren davalı kuruma verilmesine" sözcüklerinin hükme yazılması suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.