Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7844 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2017 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/09/2012NUMARASI : 2011/755-2012/601Davacı tarafından, davalı aleyhine 26.10.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi davacı A..Petrol İnş. Oto Ltd. Şti. Tarafından B.. A.. aleyhine 20.01.2012 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne birleştirilen davanın reddine dair verilen 26.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl dava davalısı birleştirilen dava davacısı A.. Petrol İnş. Oto. Ltd. Şti. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RAsıl dava, intifa hakkına elatmanın önlenmesi, birleştirilen dava intifa hakkının kaldırılması isteğine ilişkindir. Mahkemece, intifa hakkına elatmanın önlenmesine ilişkin asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, asıl dava davalısı birleştirilen dava davacısı vekili temyiz etmiştir.Rekabet Kurulunun 2003/3 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliğinin 5. maddesinin (a) bendi hükmü uyarıca 5 yıldan uzun süreli veya belirsiz süreli bayilik sözleşmeleri geçersiz olduğundan intifa hakkı da 5 yıl süre ile geçerlidir. Dava konusu taşınmazda davacı yararına intifa hakkı 28.12.2007 tarihinde tesis edilmekle birlikte intifa hakkına dayanak teşkil eden 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi 07.12.2007 tarihlidir. Dağıtıcı ile bayiler arasında tek bir ilişki iki ayrı sözleşmeye konu edilmekte ise de amacın tek bir sözleşme yapmak olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla istisnalar dışında aslında dağıtıcı ile bayiiler arasındaki hukuki ilişkinin temeli bayilik sözleşmesinden ibarettir. Bu bakımdan bayilik sözleşmesini ayrı, kira sözleşmesi ya da intifa sözleşmesini ayrı olarak düşünmek mümkün değildir. Hal böyle olunca, intifa veya kira sözleşmelerinin akibeti doğrudan doğruya taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin akibetine bağlı kalacaktır. Bu durum karşısında davacının 07.12.2012 tarihine kadar grup muafiyetinden yararlanma hakkı bulunmaktadır. Ancak davanın açıldığı tarihte davacı dava açmakta haklı ise de karar tarihinden sonra davacının intifa hakkı bulunmadığından davanın hukuki dayanağı ortadan kalkmıştır. Mahkemece belirtilen rekabet kurulu kararı dikkate alınarak bir hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile asıl davanın kabulüne birleştirilen davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.