Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7823 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1848 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.04.2011 gününde verilen dilekçe ile 129 parsel sayılı mera cinsli taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve tespit istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.10.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı köy muhtarı geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, 129 parsel sayılı mera cinsli taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın tamamının kullanım hakkının davacı köye ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Davalı köy vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.6100 sayılı ...'nın "Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi" başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur. Aynı yasanın "Hükmün kapsamı" başlıklı 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."Hükmün yazılması" başlıklı 298. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.Temyiz edilen kararın gerekçesinde, keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları yer almadığı gibi keşif mahallinde dinlenilmeyen ve ilgisi tespit edilemeyen ....ve davacı tanığı olarak ....isimli şahıslar dinlenilmiş gibi yazıldıktan sonra mahalli bilirkişilerin dava konusu yerin davalı köyün kadimden beri kullanıla gelen merası olduğunu beyan ettikleri belirtilmiş ise de hükmün sonuç kısmında davanın kabulüne karar verilmiştir. Görüldüğü üzere hüküm gerekçesi kendi içerisinde müphem ve çelişkili olduğu gibi gerekçeyle hüküm sonucu arasında çelişki bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıran davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.