MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 08.07.2011 gününde verilen dilekçe ile dahili davalılara ait baz istasyonlarının kaldırılması istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi dahili davalı .... vekili ve...vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.10.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden dahili davalı vekili Av.... .... ile karşı taraftan bir kısım davalılar vekili Av. ... ... ve dahili davalı ....A.Ş. vekili Av. ... ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDavacılar vekili, davalı şirket adına tapuda kayıtlı olan 128 ada 1 sayılı parsel üzerindeki davalı ve 29.09.2014 tarihli dilekçesi ile HMK 124/4 maddesi gereğince davaya dahil edilen şirketlere ait baz istasyonlarının sağlığa zararlı olduğu nedeniyle kalli istenmiştir.Davalı ...Ş. vekili, taşınmaz üzerindeki üç adet baz istasyonlarının dahili davalı şirketlere ait olduğunu beyanla husumet ve esas yönünden reddini savunmuştur.Dahili davalı ??irket vekilleri, ayrı ayrı cevap dilekçeleri ile yasa ve yönetmelik hükümlerine uyğun çalıştıklarını davacıların diğer iddialarının soyut nitelikte olduğunu beyanla davanın reddini ayrı ayrı savunmuşlardır.Mahkemece, keşif uzman raporlarına göre 21.04.2011 tarihli yönetmelik hükümlerine ve limit değerlerine uygun çalıştıkları belirtilmiş ise de davacılar vekilinin bir kısım davacılara ait ibraz ettiği doktor raporları ve duruşmada dinlenen şahit beyanları ve HGK'nın 2012/4-147-327 sayılı emsal kararına uygun olarak davacıların sağlık yönünden rahatsızlıkları nedeni ile iddia sabit görülüp davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, dahili davalılar ...A.Ş. vekili ve...A.Ş. vekili ve.... A.Ş. vekili ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.1-Dahili davalı ....A.Ş. vekiline gerekçeli karar 08.04.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 27.04.2015 tarihinde temyiz isteminde bulunulmuştur.HUMK'nın 432/4. maddesi ve 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir.2-Dahili davalılar ..A.Ş. vekili ve...A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Dava, sağlığa zarar vermesi sebebiyle davalı şirketlere ait baz istasyonlarının kal’i istemine ilişkindir. Baz istasyonları, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 37. maddesi gereğince BTK tarafından bu konuyu düzenleyen Yönetmelikteki yer, ölçü ve limit değerlere göre verilen güvenlik sertifikası gereğince kurulan, günümüzde haberleşme ve iletişimin sağlanmasında önemli bir yeri olan, genel olarak alıcı verici antenleri sayesinde elektromanyetik dalgaları (sinyalleri) alma ve gönderme işlemi yapan sistemlerdir. Konuşmanın az olduğu kırsal alanlarda 35 km’lik, konuşma trafiğinin daha yoğun olduğu şehir merkezlerinde ise 1-2 km’lik bir mesafe içinde hizmet verebilen, çıkış güçleri oldukça düşük olan cihazlardan oluşmaktadır.Ulaşılan son teknolojik gelişmelere göre, telefonla haberleşme ve iletişimin sağlıklı ve verimli olarak gerçekleştirilebilmesi için baz istasyonlarının bal peteği benzeri hücresel bir yapıda ve her bir peteğin içinde de en az bir baz istasyonu bulunacak şekilde kurulması zorunludur. Her bir istasyon kapasitesi itibariyle belirli sayıda abonenin haberleşmesini sağlayabileceğinden nüfusun yoğun olduğu yerleşim merkezlerinde daha çok sayıda baz istasyonu kurulması gerekmektedir. Şehirlerin dışına çıkartılmaları halinde hücresel yapı bozulacağından haberleşme ve iletişimin sağlanabilmesi için gerek baz istasyonlarından abonelere gerekse abonelerden baz istasyonlarına karşılıklı olarak gereğinden çok yüksek elektromanyetik dalgalar gönderilmek zorunda kalınacak, toplum sağlığı olumsuz yönde etkilenecektir.Diğer taraftan, 05.11.2008 tarihli ve 5809 sayılı...Haberleşme Kanunu ve bu kanun gereğince çıkartılan yönetmelik uyarınca baz istasyonlarının sağlığa zarar vermeyecek şekilde; nerede, nasıl, hangi ölçü ve limitler dahilinde kurulacağını belirleme ve kurallarını koyma işlemleri, .....ve İletişim Kurumu Başkanlığının... görev ve yetkisindedir.İnsan sağlığına etkileri konusunda başta .... Örgütü olmak üzere, Uluslararası İyonlaştırmayan Radyasyondan Koruma Komisyonu .., Elektrik .. .. Enstitüsü ...gibi bir çok uluslararası kuruluşun yapmış oldukları çalışmaların neticesinde bir takım sınır değerler belirlenmiştir... tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikte de Türkiye’de geçerli olacak sınır değerleri; İngiltere, ... ... ve ... kabul ettiği değerin yaklaşık 1/4 'ü olarak kabul edilmiştir. Sağlığa zarar verdiği iddiası dışında baz istasyonlarının sertifikada belirtilen limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun olarak kurulmadığı, başlangıçta uygun kurulsa dahi sonradan sertifikadaki limit değer ve güvenlik mesafelerine aykırı davranıldığı gerekçesi ile kaldırılmasına ilişkin talep ve itirazların ilgili mevzuat gereğince ...’ya yapılması gerekmektedir. Bu kurumun uygulamalarına ve kararlarına karşı da idari yargıda dava açılmalıdır. Keza davacı, baz istasyonunun limit değerlere ve güvenlik mesafelerine uygun olmasına rağmen zararlı olduğunu iddia ediyorsa, idari yargıda idareye karşı yönetmeliğin iptali davası açması gerekir. Adli yargıda görülecek davalarda ise davanın kabul edilebilmesi için öncelikle baz istasyonunun yönetmelikte belirtilen limit değerlere uygun bulunmadığı ve sağlığa zarar verdiğine ilişkin iddiaların kanıtlanması gerekir. Bunun için de öncelikle ölçümleri yapacak olan bilirkişilerin nasıl seçilmesi gerektiği hususunun açıklığa kavuşturulmalıdır.21.04.2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Elektronik Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik Alan Şiddetinin Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet Limit Değerlerinin Belirlenmesi, Kontrolü ve Denetimi Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesi gereğince bu Yönetmelikte yer alan güvenlik mesafelerinin ölçümünün üniversitelerin; elektrik-elektronik, haberleşme, fizik mühendisliği, fizik lisansı veya elektromanyetik dalgalar ile ilgili dersleri alarak teknik bölümlerin birinden veya meslek yüksek okulu ile liselerinin elektrik, elektronik haberleşme teknolojisi (telekomünikasyon, haberleşme, haberleşme teknolojisi, elektronik haberleşme), elektronik teknoloji (elektrik-elektronik, elektrik elektronik teknikerliği, elektronik, endüstriyel elektronik) bölümlerinden mezun olan personel tarafından yapılacağı ve ölçüm işlemleri ölçüm sertifikası almış olan personel tarafından yapılabileceği,Aynı Yönetmelikte yer alan Ölçüm Yapacak Personelin Nitelikleri ve Ölçüm Sertifikası Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 4. maddesinde ise; Sertifika Başvurusu Yapacakların Nitelikleri, Kurs Süresi ve Zamanı, Kursun İçeriği, Kurs Ücreti, Devam Zorunluluğu, Değerlendirme ve Belge Verilmesi, Sertifika başvurusu yapacakların nitelikleri, 5. maddesinde; Kurs süresi ve zamanı, 6. maddesinde; Kursun içeriği, 10. maddesinde ise; Elektromanyetik alan ölçüm sertifikası verilmesi ve iptali usulü düzenlenmiştir.Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda dava konusu baz istasyonunun yönetmelikte belirtilen limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun olup olmadığı, davacının sağlığına zarar verip vermediği konusunda tarafların göstermiş oldukları deliller toplanıp yine yukarıda açıklanan Yönetmelik ve Tebliğname hükümleri dikkate alınarak belirlenecek uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak alınacak bilirkişi raporları ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan hallerde elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, kural olarak bir zararın doğmuş olması gerekir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise bu hak kullanılabilir. Bu nedenle baz istasyonlarının uzun vadede sağlığa zarar vereceği/verebileceği, baz istasyonlarından psikolojik olarak etkilenildiği etkilenileceği vs. şeklindeki kanıtlanması mümkün olmayan soyut iddialarla açılan davaların dinlenmesi mümkün değildir.Somut olaya gelince; Yukarıda belirtilen ilgili Yönetmelik ve Tebliğname hükümleri dikkate alınarak belirlenecek uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılması gerekirken ...'da görevli kişinin katılımıyla keşif yapılarak yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle mahkemece, davaya konu baz istasyonlarının 21.04.2011 tarihli Yönetmelik hükümlerine göre limit değerlere ve güvenlik mesafelerine uygun olarak işletilmekte olup olmadığı hususunda aynı yönetmelik ve tebliğnamede belirlenen ölçüm sertifikası almış uzman bilirkişilerden oluşan kuruldan rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ...da çalışan bilişim uzmanı bilirkişinin düzenlediği rapora itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı...A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak dahili davalılar Turkcell A.Ş ve Avea A.Ş'ye verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıran dahili davalılara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.