Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7766 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1780 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.04.2015 gününde verilen dilekçe ile terekenin tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen 10.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDavacı vekili, muris ...'ın tüm yasal mirasçıları tarafından mirasın reddi talebinde bulunulduğunu ileri sürerek murisin terekesinin resmi tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle reddini talep etmiştir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mirasın en yakın mirasçılar tarafından reddi halinde mirasbırakanın son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesinin terekeyi kendiliğinden iflas hükümlerine göre resmi tasfiyeye tabi tutması gerektiği, alacaklının buradaki talebinin terekenin sulh hukuk mahkemesince tasfiyesine yönelik olduğu, bu istemin bir süreye de tabi olmadığı, mahkemece terekenin iflas hükümlerine göre resmen tasfiyesinin yapılmasının gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Ayrıca HMK 139. maddesine göre ön inceleme duruşma gününün taraflara bildirilmesi gerekirken, mahkemece ön inceleme duruşmasının davacı vekiline tebliğ edilmeden yapılması ve vekilin yokluğunda karar verilmesi de usül hükümlerine aykırıdır.Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesini yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.