MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.05.2015 gününde verilen dilekçe ile terekenin tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RTalep, terekenin TMK'nın 612. maddesi hükümlerine göre tasfiyesine ilişkindir.Mahkemece, murisin terekesinin Medeni Kanununun 612. ve İİK'nun 218, 219, 220. maddeleri gereğince tasfiyesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Muris ... 31.07.2014 tarihinde vefat etmiş, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından miras reddolunmuştur. TMK'nun 612. maddesi "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır. Muris... 06.09.2004 tarihinde ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK'nun 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İİK'nun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208-256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır. Öyleyse, mahkemece iflas masası teşkil edilip (m. 208), iflas dairesi oluşturulması, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verildikten (m. 208/3) sonra seçilecek tasfiye yöntemine göre gerekli işlemlerin yapılmasının izlenmesi, terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217); en son olarak da yürütülecek işlemlerin sonucuna göre iflasın kapanmasına (m. 254) karar verilebileceği gözönüne alınmalıdır. Somut olayda dosyaya getirtilen tapu kayıtlarına göre,... İli, ...İlçesi, ...Köyü 358 ve 464 parsel sayılı taşınmazlar muris adına, aynı yer 358 parsel sayılı taşınmazın 1/6 hissesi muris adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Yine muris adına kayıtlı 17 TD 204 ve 17 TH 379 plakalı araçlar bulunmaktadır. Ayrıca ...Malmüdürlüğü mirasbırakanın 18.05.2015 tarihi itibariyle 1.117,68 TL, ... İcra Dairesi 2014/422 Esas sayılı dosyada takip tarihi itibariyle 44.556,59 TL,... 1. İcra Müdürlüğü 2010/1342 Esas sayılı dosyada takip tarihi itibariyle 1.221,48 TL, borcu olduğunu bildirmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne, terekenin MK 612, İİK'nun 218, 219, 220. maddelerine göre tasfiyesine karar verildiği anlaşıldığından yukarıda belirtilen yasal hükümlerin yerine getirildiği söylenemez. Mahkemece, iflas dairesi oluşturularak terekenin defterinin tutulması ve murisin kayden ve irsen taşınmaz maliki olup olmadığının usulünce araştırılması, borçlarının tespit edilmesi, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verilerek seçilecek yönteme göre işlemlerin yapılması; terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217) gerekirken, anılan hususlar yerine getirilmeksizin eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 03.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.