MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.06.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldüK A R A RDava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.Davalı ... vekili, ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini talep etmiş, diğer davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir.Ortaklığın satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Dava konusu olaya gelince; dava dışı üçüncü kişi ... tarafından davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine.... Asliye Hukuk Mahkemesinin....Esas sayılı dosyası ile dava konusu 1325 ada 115 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan üç katlı binaya ilişkin olarak muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle dava açıldığı, mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay... Hukuk Dairesi tarafından davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, bu nedenle işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine dosyanın aynı mahkemenin 2014/345 Esas numarasına kaydedildiği ve halen derdest olduğu anlaşılmıştır.Bu durumda mahkemece, muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan davanın sonucunun beklenmesinden vazgeçilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 03.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.