Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 775 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13666 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Çifteler Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2012/71-2013/99Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.07.2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı R.. E.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacılar, davalılar tarafından yakılan ateşin ahır ve samanlıklarına sıçraması nedeniyle ahır ve samanlıkları ile içinde bulunan saman, yonca ve malzemelerin yandığını ileri sürerek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 9861,83 TL maddi tazminat ile 500,00'er TL manevi tazminatın davalı R.. E..’den alınarak davacılara verilmesine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.Karar, R.. E.. tarafından temyiz edilmiştir.Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK’nun 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz.Mülkiyet hakkının taşkın kullanılmasında ölüm veya cismani zarar söz konusu ise BK’nın 53 vd. maddelerine göre, ölüm veya cismani zarar bulunmadığı takdirde, komşu taşınmaz maliklerinin sağlık, huzur ve sükunları mülkiyet hakkının taşkın kullanılması nedeniyle bozulmuş ise kusursuz sorumlulukta uygulanan BK’nın 56. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilebilir.Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince, dosya içinde bulunan Mahmudiye Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/9-48 sayılı ilamının incelenmesinden davalıların araç lastiği ve çöp yaktıkları, bu sırada rüzgarın etkisi ile ateşin davacıların ahır ve samanlığına sıçrayarak yanmasına neden olduğu, bu nedenle TCK’nın 171. maddesi hükmü uyarınca yangına sebep olma suçundan mahkumiyetlerine karar verildiği, M.. Y.. ile B.. A..’un cezalarının ertelendiği, R.. E..’nin cezasının ise ertelenmediği, kararın Yargıtay 8. Ceza Dairesince onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemece sulh ceza mahkemesince R.. E..’nin cezalandırılmasına karar verildiği, diğer davalıların beraat ettikleri gerekçesi ile tazminat miktarından yalnızca R.. E.. sorumlu tutulmuş ise de yukarıda açıklandığı gibi M.. Y.. ve B.. A..’un da yangına sebep olma suçundan Ramazan ile birlikte mahkum oldukları anlaşıldığından tazminat miktarından da birlikte sorumlu olmaları gerekir. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile tazminat miktarından yalnızca Ramazan’ın sorumlu tutulması doğru değildir.Öte yandan, BK'nın 56. maddesi uyarınca manevi tazminatın hüküm altına alınabilmesi için bedensel bütünlüğün zedelenmesi veya ölüm halinin bulunması gerekir. Somut olayda, davalıların verdiği zarar nedeniyle manevi zararın oluştuğu kanıtlanamadığından bu istemin reddi gerekirken kabulü de doğru değildir. Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.