Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7420 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2797 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/10/2012NUMARASI : 2011/110-2012/461Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.03.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, davacı ile davalının Eyüp 1. Noterliğinde 09.08.2010 tarihinde düzenledikleri satış vaadi sözleşmesi uyarınca .. ada .. parsel sayılı taşınmazda bulunan .. no’lu dairenin satışının vaat edildiğini ileri sürerek, ihtara rağmen taşınmazda oturmaya devam eden davalının tahliyesine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 4.200,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, dava konusu taşınmazın İstanbul Belediyesi adına kayıtlı olduğunu, davalının taşınmazı satmasının ya da satış vaadinde bulunmasının mümkün olmadığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının .. ada .. parselde bulunan .. no’lu daireye elatmasının önlenmesine, 3.053,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile TMK'nın 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK'nın 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.Bir şeyin, başka kanunlar uyarınca taşınmaz kabul edilse bile, satış vaadi sözleşmesine konu teşkil edebilmesi için tapu sicilinde gayrimenkul olarak kayıtlı olması gerekir. Örneğin, bütünleyici parça (TMK md.684), doğal ürünler (TMK md. 685) taşınmaz değildir. Bağlı olduğu taşınmazla beraber satış vaadi sözleşmesine konu teşkil ederlerse de yalnız başına satış vaadi sözleşmesinin konusu olamazlar. Bu tür malların bağlı olduğu esas taşınmaz ile birlikte taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu olabilmeleri bir zorunluluk değil yasal bir sonuçtur.Somut olaya gelince, .. ada .. parsel sayılı taşınmaz tapuda arsa vasfı ile İstanbul Belediyesi adına kayıtlıdır. Talep,.. ada .. parsel sayılı taşınmazda bulunduğu belirtilen ..no’lu bağımsız bölüme yöneliktir. Satış vaadi sözleşmesine konu olamayacak bir muhdesatın temliki geçersiz olduğundan, muhdesattan kaynaklanan şahsi hakkın temlikine dayanılarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın yatırana iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.