MAHKEMESİ : Kumluca 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/04/2013NUMARASI : 2006/309-2013/249Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.11.2001 gününde verilen dilekçe ile su rejimi kurulması istenmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar ile davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma talebinin gider yokluğu nedeniyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDavacı, Mavikent .. ada .. ve ..parsel sayılı gayrimenkulden çıkan doğal su kaynaklarının kadimden beri taraflara ait bahçe, sera vs. sulamasında kullanıldığını, Kumluca Kadastro Mahkemesinin 1996/109 Esas - 1999/62 Karar sayılı ilamı ile tüm sulanır kısımlar dahil gayrimenkullerin paylaşım ve sahipliği belirlenip geldisi .. sayılı parsel olan birçok parseller oluşturulduğu ancak her iki parseldeki su rejiminin saptanıp sonucun tapu kütüğüne şerh verilmediği için uyuşmazlık çıktığından bahisle, hangi parsellerin ne kadar sudan yararlanacağının ayrı ayrı belirlenerek tapu kütüğüne şerhini talep etmiştir. Davalılar, su rejimi kurulmasını istemişlerdir. Mahkemece,.. sayılı parsele yönelik davanın reddine, ..sayılı parsel yönünden ise davalıların suya vaki elatmasının önlenmesi ve yedi gün hesabı ile suyun paylaşımına karar verilmiştir.Tarafların temyizi üzerine karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 23.03.2006 tarihli, 2006/1129 Esas, 2006/2922 Karar sayılı kararı ile özetle; davaya konu tüm parsel maliklerinin ihtiyaçları belirlenerek önceki kullanım şekilleri de korunmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği belirtilerek bozulmuştur.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar vekili Av. O.. O.. davalılar H.. Y.., S.. Y.. ve davacı O.. A.. vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)Ayrıca mahkemece, bozma ilamından sonra bozmaya uyularak hüküm kurulurken gerekçe göstermeden bozma ilamının kimi kısımlarının tekrarı ile yetinilmesi doğru olmamıştır. Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, bozmadan önce tesis edilen 14.07.2005 tarihli hükümde yer alan "müdahil davacı D.. A..Y.'in davasının açılmamış sayılmasına" ve "mecra hakkına yönelik davanın feragat nedeniyle reddine" şeklinde önceki kararda yer alan kısımların bozmadan sonra kurulan hükümde yer almaması doğru değildir.Diğer yandan davacıların dava dilekçesinde herhangi bir müdahalenin men'i talepleri yoktur. Davacılar ile davalılar su rejimi kurulması hususunda fikir birliği içerisindedirler. Buna karşılık kararda "...davalıların Mavikent Beldesi .. ada .. ve .. parsel sayılı taşınmazdaki su kaynaklarına vaki elatmalarının önlenmesine" şeklinde hüküm kurulması da isabetli olmamıştır. Öte yandan hükme esas alınan 08.10.2011 tarihli (18.10.2011 havale tarihli) bilirkişi raporunda yer alan .. parsel sayılı taşınmazlara ilişkin su rejimlerinin hükümde yer almaması doğru olmadığı gibi aynı bilirkişi raporunun yedinci sayfasında yer alan .. ada... parsel sayılı taşınmazdaki kaynağın su paylaşım düzeninin hükme hatalı şekilde.. bentte ..parsel sayılı taşınmaz olarak yazıldığı görülmüştür.Bu durumda mahkemece önceki bozma kararında belirtilen hususlara uyularak bilirkişi raporundaki tespitler göz önüne alınarak infaza elverişli bir hüküm kurulmalıdır.Eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı şekilde verilen kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.