Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7337 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2475 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Trabzon 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/05/2013NUMARASI : 2012/42-2013/219Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.02.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:K A R A R Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan..no'lu bağımsız bölümü dava dışı yüklenici T.. İnşaat ve Ticaret Limited Şirketinden temlik alındığını, adı geçen yüklenici Şirketin inşaat sözleşmesini davalı yüklenici H.. S..'dan devraldığını ve H.. S..'ın sözleşme gereğince kendisine düşen bağımsız bölümlerin adına tescilini sağlamak için tapu iptali ve tescil davası açtığını, bu davaya davalılar Z.. A..ve R.. N..'ın asli müdahil olup yükleniciden satın aldıkları dairelerin tescilini istedikleri ve bu dava neticesinde kendisinin yükleniciden almış olduğu .. no'lu dairenin davalı Zühtü, Zühtü'ye ait olan .. no'lu dairenin davalı Recep ve davalı Recep'e ait olması gereken ..no'lu dairenin yüklenici H.. S.. adına tesciline karar verildiğini, kesinleşen bu karara rağmen davalı yüklenicinin tapuya tescil için başvurmadığından .. no'lu bağımsız bölümün arsa sahipleri üzerinde olduğunu ve kendisinin yükleniciye karşı edimini yerine getirdiği halde taşınmazın tapusunu hala alamadığını belirterek .. no'lu bağımsız bölümün kendisi adına, .. no'lu bağımsız bölümün davalı Zühtü adına, .. no'lu bağımsız bölümün davalı Recep adına tapuya tescilini istemiştir.Davalı H.. S.. vekili, müvekkilinin kat karşılığı inşaat sözleşmesini aynı şartlarda dava dışı Ö.. H..na devrettiği halde bütün davaların kendisine açıldığını savunarak davanın reddini savunmuştur.Davalı bir kısım arsa sahipleri vekili, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, yüklenicinin tapu dairesine gidip harcı ödemediği için kesinleşmiş mahkeme kararı gereği yüklenici adına tescil yapılamadığını bu yüzden açılan davanın reddini savunmuştur.Davalı R.. N.. ve Z.. A.., bu haliyle davaya bir diyecekleri olmadığını belirtmişlerdir.Mahkemece, davalılardan H.. S.. hakkındaki dava husumet yokluğu nedeniyle reddedilmiş ve davacının tüm talepleri kabul edilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3. maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz “konut” niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı; kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23. maddesi hükmüne göre de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.02.2014 tarihli, 2013/14-470 Esas, 2014/57 Karar sayılı kararı da bu doğrultudadır. Somut olayda da; davacı sadece bağımsız bölümlerin tapuya yanlış tescil edildiğini ileri sürmemiş ayrıca davacı tüketici, yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 03.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.