Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7235 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17569 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.05.2010 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 16.09.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ......... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Dairemizin 16.09.2014 günlü ve 2014/4111 Esas, 9978 Karar sayılı mahalline iade kararı üzerine mahkemece eksiklik tamamlanmıştır. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı, paydaşı olduğu 289 sayılı parselin dava dışı önceki paydaşının payını satış yoluyla davalıya devrettiğini 06.04.2010 günlü noter bildirimi ile öğrendiğini, satış bedelinin önalıma engel olmak için yüksek gösterildiğini ileri sürerek önalım nedeniyle payın adına tescilini istemiştir.Davalı, taşınmazın ifrazıyla oluştuğunu, davacının satıştan bilgisi olduğunu, taşınmazda fiili taksim bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, taşınmazda fiili taksim bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi hallerde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.Somut uyuşmazlıkta, 262 ve 263 parsel sayılı taşınmazların tevhidi ile oluşan 287 parsel sayılı taşınmazın ifrazından meydana gelen dava konusu 289 parsel sayılı taşınmazda davalı ve davacının paydaş olduğu anlaşılmaktadır. 01.06.2011 günlü keşifte dinlenen davacı tanıkları, davacının 290 parsel sayılı taşınmaza bitişik 289 parsel içindeki ev ve bahçeden oluşan bölümü, 288 parselin malikinin ise davacıya pay satan paydaş olduğunu, davalıya satılan bölümü davacının kullandığını, yine 13.09.2012 günlü keşifte dinlenen davalı tanığı, davalının önceki paydaşın kullanımında bulunan yeri satın aldığını söylemişlerdir. 25.09.2012 günlü fen bilirkişi raporunun eki krokide, dava konusu 289 parsel içerisinde "A" ile gösterilen 500,51 m2 alanın ifraz öncesinde davalıya pay satan paydaşın maliki olduğu 263, "B" ile gösterilen 342,91 m2 alanın ifraz öncesinde davacının maliki olduğu 262 parsel içerisinde kaldığı belirtilmiştir. Görülüyor ki, davalıya pay satan önceki paydaşın payına denk gelip, tasarrufunda olan bölüm davalıya satış yoluyla devredilmiştir. Bu nedenle, davalıya payın mülkiyeti nakleden önceki paydaşın kullanımına karşı çıkmayan davacının payın satışı ile önalım hakkını kullanması TMK'nın 2. maddesinde düzenlenen dürüst davranma ilkesi ile bağdaşmaz. Dolayısıyla, davacının isteminin reddi gerekir.Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.