MAHKEMESİ : Fatsa Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/02/2013NUMARASI : 2009/1477-2013/136Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.12.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı E.. D.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.Davalılar, duruşmalara katılmamışlardır.Mahkemece, taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar vermiştir.Hükmü, davalı E.. D.. temyiz etmiştir.Mahkemece yapılan inceleme yeterli görülmemiştir. Şöyleki;1-Davacı, davalılardan Fikret kızı E.. D..'de bulunan alacağı nedeniyle Ankara 27. İcra Müdürlüğü'nün 2009/2760 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı E.. D..'nin borcunu ödememesi nedeniyle ölü babası F.Ç. intikal eden taşınmazlara haciz konulduğunu, miras payına konulan haciz nedeniyle taşınmazların doğrudan İcra Dairesi aracılığıyla satışı mümkün olmadığından, Ankara 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09/11/2009 tarih ve 2009/1384 Esas 2009/1343 sayılı Kararı ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açılmak üzere mahkemeden yetki alındığını, alınan yetki gereği borçlu E. D. murisi F. Ç. intikal eden Fatsa İlçesi ..... Mahallesi'nde kain 800 ada 5 parselde 1, 2, 5 ve 6 no'lu bağımsız bölümler, 26 ada 7 parselde 1 ve 2 no'lu bağımsız bölümler, Fatsa İlçesi ....Köyünde kain 98, 100, 283, 106, 184, 188, 193, 281, 282, 285, 1200, 1201, 1202, 1203 parsel sayılı taşınmazların ortaklığının satış yoluyla giderilmesini istemiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%.....) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Somut olayda; mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan inşaat bilirkişi raporunda dava konusu 5. ve 7. parsel sayılı taşınmazlardaki binanın tamamının değeri ve arsa bedeli tespit edilmiştir. Ne var ki bilirkişi tarafından davaya konu 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazlardaki binanın tamamı ve arsa bedeli değil davalılara ait olan bağımsız bölümlerin arsa payları ile birlikte ayrı ayrı değerleri tespit edilmeli, bu değerler üzerinden davalıların payları belirlenmelidir.2-Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir. Bu durumda borçlu ortak E.. D..'nin payına düşen miktar belirlenmeli, davacıya olan borcu İcra müdürlüğünden sorulmalı ve bu miktarı karşılayacak miktardaki taşınmazların satışına karar verilmelidir. 3-Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir. Satış bedeli üzerinden alınacak % 11,38 oranında nispi harcın tapu maliklerinin tapu kaydındaki ve veraset ilamındaki payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.Yukarıda değinilen hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.