Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 681 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7503 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.04.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir../..2015/7503-2017/681 -2-Somut olaya gelince, mahkemece yerinde yapılan 02.04.2014 ve 16.05.2014 tarihli iki keşif sonucu 20.05.2014 tarihli inşaat mühendisi ve emlakçı bilirkişi imzalı raporda davacıya ait olduğu kabul edilen muhsedat değeri 76.979,23 TL, 20.10.2014 tarihli ziraat ve inşaat mühendisi imzalı bilirkişi raporunda ise bu kez muhdesat değeri 63.610,27 TL olarak belirlenmek suretiyle iki farklı bilirkişi raporu alınmıştır. Ne var ki iki rapor arasında çelişki bulunduğu görülmesine rağmen bu çelişki giderilmediği gibi muhsedat oranlaması da yapılmamış, mahkemece hangi raporun hükme esas alındığı da açıkça belirtilmemiştir.O halde yukarıdaki ilkeler gözetilerek yerinde yeniden keşif yapılarak arz ve muhsedatlara isabet eden oranların belirlenmesi ve önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde rapor alınması, toplanan ve toplanacak deliller değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.