MAHKEMESİ : Aksaray 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/07/2014NUMARASI : 2012/664-2014/861Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.12.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacı, paydaşı olduğu 227 parsel sayılı taşınmazda dava dışı paydaşın payını toplam 50.000,00 TL bedelle davalıya satış yoluyla devrettiğini, bildirim yapılmadığını, önalım hakkına engel olmak için satış bedelinin yüksek gösterildiğini, gerçek değerin 10.000,00 TL olduğunu ileri sürerek, önalım nedeniyle payın adına tescilini istemiştir.Davalı vekili, bedelde muvazaa bulunmadığını ve tapudaki satış bedeli ve masraflarının depo edilmesi durumunda açılan davayı kabul ettiklerini belirtmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, önalım hakkı nedeniyle payın tapu kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.Somut uyuşmazlıkta, davacı, çekişme konusu payların gerçek değerinin 10.000,00 TL olduğunu, ancak önalım hakkının kullanılmasını önlemek amacıyla tapuda bedelin daha yüksek gösterildiğini bedelde muvazaa yapıldığını iddia etmiştir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır. Bu durumda mahkemece iddia olunan bedel ile mahkemenin kabul ettiği önalım bedeli arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti ve davacı vekili yararına da önalım bedeli olduğunu iddia ettiği bedel üzerinden vekalet ücreti takdiri ile yargılama giderinin bu orana göre paylaştırılması gerekirken tapuda gösterilen satış bedeli ve tapu harç ve masrafları toplamı olarak kabul edilen 51.812,50 TL üzerinden davacı yararına vekalet ücreti takdiri, davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tümünün davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, belirtilen nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.