Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6687 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13288 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kayseri 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2010/1566-2013/680Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.12.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı M.. G.. ve davalı Maliye H.. H..si vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı özetle, maliki olduğu 691 ve 692 parseller lehine, davalılara ait 633 ve 637 parseller aleyhine geçit hakkı kurulmasını istemiştir.Davalılardan M.. G.. davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile 691 ve 692 parsel sayılı taşınmazlar lehine 623, 626, 632, 633, 637, 638, 1146, 677, 678, 679, 693, 683 ve 693 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit kurulmasına karar verilmiştir.Hükmü, davalı M.. G.. ve davalı Maliye H.. H..si vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2- Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince aleyhine geçit kurulan parseller zorunlu olmadıkça bölünmeden en kısa ve ekonomik yerden, mümkün olduğunca yüzölçümü daha büyük olan parseller üzerinden geçit tesis edilmelidir. Somut olaya gelince; aleyhine geçit kurulan davalılardan M.. G.. adına kayıtlı 626 parsel sayılı taşınmaz ile maliye H.. H..si adına kayıtlı 632, 633, 683, 693 ve 1146 parsel sayılı taşınmazların bölünmesi suretiyle geçit kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. Bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.